Öykü beni
neden mi ilgilendiriyor?
Ahan da,
hikayesi…
Popüler
kültür, bir feçes ırmağıdır. Ancak, gelecek feçesin aktığı yöne akar, Yani
popüler kültür, (arada bir de olsa) geleceği vektörler.
Gelecek varsa,
geçmiş de var:
Popüler
kültürün geçmişi.
Popüler
kültürün mensuplarına Mills ‘ünlü diyor’: Şarkıcı, futbolcu, manken, şu bu
yani…
Popüler kültürün ünlü mensupları,
alt sınıflardan çıkar veya çıkarılır.
Sınıf atlama hayali baki kalsın diye…
Sıla da,
bu öykü silsilesinin ve zincirinin son halkalarından biri…
Sıla’nın
öyküsü, ustası olan Sezen’inkine benziyor ama ayrıntılarda farklı. Sonuçta, 40
yıl sonra ilk o başardı rekoru kırmayı: Levent veya Sertab değil… (Oysa onlar,
buna daha yakındılar ama hastalıkları onlara çok tuhaf eziyetler ve çelmeler
getirdi.)
Sıla’nın
öyküsünde beni ilgilendirmeyen şeyler:
Klasik
şiddet öyküsü.
Magazin
ıvır zıvırları.
Sıla’nın
öyküsünde beni ilgilendiren şeyler:
Kendisinden
önce yaşanmış aynı hataları, kadermiş gibi bilmem kaçıncı kez yeniden yaşaması
ve yaşatması, kendine de, başkalarına da…
Hızlı
yükseliş ve hızlı çöküş çizgisinin tuhaf grafiği…
+
Çıkış ve
soru:
Sorun
şu:
Sıla, bu
kısırdöngüden çıkabilecek mi?
Son 1-2
yıllık çizgiden gelen yanıtla:
Hayır…
Ama yol
orada ve onu bekliyor…
(1 Kasım 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder