Perşembe, Kasım 01, 2018

Sıla Gençoğlu ve Ahmet Kural


Öndeyiş:
Sıla Gençoğlu’nun bir çöküşe doğru gittiğini ve bunun ünlülerin kendilerine yazdığı kader olduğunu daha önce yazmıştık. Sıla’nın ustası Sezen ve o da aynı çizgilerden geçti.
+
Olay şu:
Ahmet, Sıla’yı dövmüş. Açıklanana göre ikinci kere dövmüş. Ahmet, daha önceki hanımlarından birinin de parmağını kırmış.
Sıla, birincide ayrılmış. İkincide, hem ayrılmış, hem dava açmış.
Sonraa, medya olaya üşüşmüş…
Bu konuyu birden çok kez yazacağımız kanısındayız. İlki bu olsun.
Konuya Ekşi Sözlük damarından girelim.
Birinci alıntı:
“bana gerçekçi gelmiyor ama sılanın da yalan konuşma ihtimalini düşünemiyorum, iki taraftan biri yalan konuşuyor ve bu ikisinden birinin yalanı ortaya çıkacak, çöküşü başlayacak.”
Bazı hukuki vakalarda kesin durum yoktur. Hoş, yaşamdaki epeyi durumda kesin durum yoktur. Tanık yoktur. Zaman geçince, durumda yalnızca 2 kişi olsa bile, çok farklı şeyler anımsarlar. Bu, sosyal psikoloji deneyleriyle ve hukuk vakalarıyla sabittir.
Elde kayıt var doğru. Ona kayıtları yaratacak (ve olduğu önesürülen) olaylar kesin olamayabilir. Mahkeme çok farklı kararlar alabilir. Vd, vb, vs…
Bana sorarsanız:
2 taraf da kendini kandırıyor. Nedendir bilmiyorum, ünün doruğuna çıkanların bir bölümü, içinden çıktıkları kenar mahalle veya lümpen altkültür kuburuna geri dönme i gösterir. Futbolcularda Varol, Tanju ve en son da Arda bunu yaptı. Şarkıcı desen, farksız: En son uyuşturucudan hapis yatanın öyküsü belli.
İkinci alıntı:
“bence bu olay öncesinde birlikte tatlı bir uyuşturucu partisi yapıldı, ahmet arap gibi, içince bokunu çıkartıyor, anlamsız olaylar neticesinde bu zamanlara gelindi, böyle bir olay yaşandı.
sıla hanımefendiye geçmiş olsun, yapması gerekeni yapmış. ahmet kural'ın sıla’yı sevmediğini ya da keyf olsun, şunu bir döveyim, dediğini düşünmüyorum. Uyuşturucu, vs gibi bir olay var bence.”
Aşağı yukarı benzeri bir hikaye olduğu kanısındayım. Uyuşturucu denmesin de, katkı maddesi veya trankilizan densin.
+
Sorun şu:
Toplumda genelde bir kültürel şizofreni var. Yani, parçalanma. Bu, kişiliklere de yansıyor, kişilikler de parçalanıyor.
(Not: Bireysel şizofrenlerde de kişilik parçalanır ama onların kültürü parçaladığı çok çok nadir görülür, Hitler falan gibi vakalarda o da…)
Yani durum, bildiğiniz çokkişiliklilik veya çok tutumluluk + çok davranışlılık durumu. Her 2 taraf da, birden çok davranış ve tutum değerlikli yani.
Bunun çaresi olabilir mi?
Tarih, olmadığını söylüyor ama her açmazın bir ilk çözümü de kayıtlı tarihte.
+
Sıla, en az 2 yıl müziğe veya üne ara verir.
Çaktırmadan veya açıkça temizlik tedavisi görür.
Kural yandı: Özer’in başına gelenler belli.
Genel çözüm (veya hiç değilse arayışı) ise, yok…
(1 Kasım 2018)

Hiç yorum yok: