Önnotlar:
Bu metinde metafor kullanılacak. Türkçe’de ‘teşpihte hata, hatasız teşpih’
olmaz deyimi var. Teşpih de bir metafor. Yani, metaforda hata ve hatasız metafor
olmaz. Yani, tarihi irdelememiz, birçok epistemik sınırın yanısıra, aynı
zamanda dilin sınırlarına da tabidir.
Bir gökadaya
baktığımızda, ölçek değişimiyle birlikte, form düzenlilikleri ve
düzensizlikleri kendiliğinden değişir. En büyük ölçekte kollar formları
belirgindir, ara ölçeklerde düzensizlik belirgindir, yıldız / güneş sistemleri
ölçeğinde gezegen yörüngeleri dizileri düzenliliği belirgindir.
Tarihe zaman
ve mekan olarak farklı ölçeklerde baktığımızda, farklı neden-sonuç ağları /
ilintileri ve ilintisizlikleri gözleriz. Bunun somut nedeni, en temelde doğadan
ve üretimden gelen belli siklusların periyodlarının, sürekli düzensiz artık sayı
vermesi ve en büyük ortak bölen ve en küçük ortak kat ilintisinin tamsayılı
işlemeyişidir. Yani tarihte büyük sayılar kuramı düzeni, yani limitler ve
asimptotlar oluşumu, belli epistemik sapmalarla gözlenegelmiş.
En makro
düzende, 5 bin yıllık tarihte / Dünya Sistemi’nde şu an 13.’sü yaşanıyor olmak
üzere, 400’er yıllık çıkış-iniş siklusları var.
Eğer
ölçek değişirse, bu sikluslar da değişebiliyor, örneğin Orta Çağ Avrupası’nda
(özel olaylar nedeniyle) iniş 1.100 yıl sürmüş.
Değişik
yer ve zaman ölçeklerinde ise, bu formlar düzensizliğe kayabiliyor, yani bir
tür düzensiz salınım dizisi oluyor,
düzensiz uzunluklarda iniş ve çıkış ardışıklıkları yani.
Zaman
aralığı iyice daraltılınca, uç varyans olasılıkları ve olanakları artıyor.
Zaman aralığı büyüyünce, limitler işlemeye başlıyor.
TC
1946-2018 çokpartililik dönemi, Türkler’in çokpartili demokrasiyi pek
beceremediğini kanıtladı gibi. 16 veya 160 devlet kurup batıran ve ortalama
85-90 yıllık devletler kuran Türkler, TC’yi de 90 yılda bitirerek bir limiti kanıtlamış
oldular gibi.
Buradan
da; Türkler’in 550-2000 arasındaki 1.450 yıllık coğrafya, ad, dil, din, ırk
değiştirmelerinin kayıtlı tarihi gözönüne alınınca, tarihteki altkümeler veya
altkategoriler olarak bölgeler ve halklar tarihi oluşuyor, diyoruz. Bunda da,
düzenlilikler ve düzensizlikler var: Düzensizlikler genelde iç savaş ve artı
göçler modunda yaşanıyor Türkler’de.
Nokta.
Es.
(3 Kasım 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder