Perşembe, Mart 14, 2019

21. Yüzyıl İzlekleri: 2001-2020


21. Yüzyıl, 2 dünya savaşı ve 2 dünya devrimi ile dolu olan 20. Yüzyıl’a göre, daha durağan bir yüzyıl olacağa 11 Eylül ile baştan benziyordu. İlk 20 yılında da öyle oldu. Yokkutuplu bir Dünya’da 3. Dünya Savaşçıkları yaşanır oldu ki bu 3. Dünya Savaşı’nın bir atom savaşı olacağı ve 4. Dünya savaşı’nın taş ve sopayla yapılacağı öngörüsünü geçici olarak değillemiş durumda.
1945-2000 arasındaki Doğu-Batı, Avrupa Asya, İslam-Hristiyanlık, Güney-Kuzey ayrımları; cihad-haçlı seferi dilemması ve 1980 liberalizmi ile, eskiden 3. Dünya olan yedide birlik - ikilik Dünya nüfusunun sınıf atlama çabasıyla 1. Dünya’laşma (limit tam başarısız ama epsilon başarılı) dönüşümleri nedeniyle, artık muğlaklaştı. Dünya’nın en az yarısı için hiçbirşey değişmedi, hala 4. Dünya durumundalar.
Bu koşullarda, hangi / kaçıncı Dünya vatandaşı olursa olsun, entellektüellerin klasik izlekleri de silinmiş oldu. 75 yıllık 2. Sanayileşme artık 1. Sanayileşme’nin kültürel mod aksiyolojisini de değiştirdi.
Biz bu koşullar altında yeni entellektüel değerler yaratma arayışı içindeyiz. Şimdilik 3 tanesini irdeleyeceğiz: Bilisel özgürlük, anarko-transhümanizm / transhümanist-anarşizm, anti-tekno-liberalizm.
Bilisel Özgürlük:
Wikipedia’da bu kavram ‘cognitive liberty’ olarak mevcut. Biz, kognisyona informatiği de ekliyoruz, ayrıca liberalizmi doğrudan anıştırdığı için, ‘liberty’ yerine, ‘freedom’ sözcüğünü yeğliyoruz.
Entellektüel, kognitif-informasyonist olmak zorunda artık. (Aslına bakılırsa, hep öyleydi ama Aydınlanma Çağı’ndan beri, sanat üzerinden duygu düşüncenin önüne alınagelmiş hep.) Bilgi Çağı’ndayız ve kognisyon bilginin zihinsel yönü, inormatik kültürel yönü olmakta.
Kognitif özgürlük, bireyin / zihnin istediği bilgiyi istediği yerlerde ve zamanlarda arama, bulma, edinme hakkı demek. En çok müdahale gören alan bu: 20. Yüzyıl’ın uzmanlık anlayışı aydınlararası bir ‘her konuyla ilgilenmeme sınırlaması’ gibi etik bir değer yaratmış durumda. Tersi yapılınca da, bildiğimiz toplumsal dışlanma (aşağılanma, küçümsenme, beyinsel yaratıları yok sayılma) geliyor.
İnformatik özgürlük, tıpkı temel insan hakkı olan eğitim ve sağlık gibi, Wikipedia gibi kaynaklarla, bilginin de bedava, kolayca, özgürce edinilmesi demek.
Anarko-Transhümanizm / Transhümanist-Anarşizm
75 yıllık 2. Sanayileşme, Homo Sapiens’ten yeni bir tür olan Homo Posterus’a doğru epeyi vektör geliştirmiş oldu.
Trans-hümanizm, post-hümanizm, meta-hümanizm, bunun 1990-2020 arasındaki momentlerine verilen adlar.
Günümüzdeki reel transhümanizm, ÇÜŞ’ler aracılığıyla ve tekno-liberalizm üzerinden, insanı insan-öte’ye taşıyan (diyelim 200 yıl yaşatacak) herşeyi paraya tedavül etmek peşinde.
Buradaki anarşizm; hem ÇÜŞ’lere karşı, hem de onlarla yakın-derin işbirliği içinde olan mafyaya, devlete, teröristlere karşı bir anarşizm.
Asıl anarşizm tümüyle hümanisttir ama bu, Aydınlanma Çağı’nın koloniyalizmden devraldığı bir üstün-ırk AB insanı hümanizmidir: Faşizm bile hümanisttir ama herkesi insan saymaz, Avrupa merkezcilik, koloniyalizm, neo-liberalizm, neo-globalizm, YMCA de öyledir. Dolayısıyla 2001-2020 hesabıyla Dünya nüfusunun % 90’ı insan sayılmamaktadır, Arap Baharı bunu açıkseçik kanıtlamıştır.
Transhümanist anarşizm; devletlerin, ÇÜŞ’lerin, mafyaların, teröristlerin gömdüğü geleceği yeniden (potansiyelde) var etme çabasını da içerir. İnsa-öte’ye giden yolda bu adımlar gerekmektedir.
Anti-Tekno-Liberalizm
Öyle olması kesinkes gerekmediği halde, 1995 sonrasında (en çok da internet nedeniyle) yüksek teknoloji şirketlerinin Dünya’nı en büyük ÇÜŞ’leri olması süreciyle tekno-liberalizm, insanı insan yapanın teknoloji tüketmek olduğu gibi absürd bir önermeyi dayattı tüm Dünya’ya.
Barnett çizgisindeki Pentagon şahin-öte ideoloisi, bu sürece dahil olamayan / edilemeyen (Türkiye dahil) tüm ülkelerin haritadan silinmesi gerektiğini açıkça savundu (bakınız: Pentagon’un Yeni Haritaları 1-2).
Yanısıra tekno-liberalizm, eski liberalizmin burvujaziye yaptığı gibi, Microsoft’a, Amazon’a, Google’a, ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ tekelciliği yolunu devlet ve mafya eliyle açtı.
Oysa; nasıl ki borsa terörse, yani birilerinin karşılığı olmayan paralar kazanması, on milyonlarca kişiyi açlığa ve ölüme sürüklemişse; tüketimcilik de terördür, çünkü tüketemeyenin ölmesi gerektiğini açıkça savunmaktadır artık: Koşut sorun, en az 1,5 milyar kişinin gönüllü koyunlar gibi mezbahanın yolunu tutmuşluğudur da.
Derleme
Bu koşullarda neo-entellektüel; öğrenilemeyeceği önesürülen ve edinilmesi moral (‘-meli’ ve ‘–memeli’ savlarıyla) olarak yasaklanan bilginin tümüne kavramsal çerçeve kullanma yoluyla erişerek, insan sonrası bir şeye başkalaşarak ve tüketimden uzak durarak, hegemonların yok ettiği bir geleceğin önündeki duvarda bir çatlak / tao yaratabilir.
Bu; ‘Fahrenheit 451’deki son kalan herkesin birer kitap olup, geçmişin değerlerini kurtarması durumu değildir. Olunacak bir kitap yoktur, yok edilecek birer geçmiş ve standart biyografiler vardır.
Bu yol; Popper’i de, Feyerabend-Capra-Lakatos çizgisini de negasyonlar.
Bu; entellektüelin insani olandan ayrılması, çözülmesi, kopması da demektir.
Çıkış
Başlangıç için bu 3 ilke-yol var tanımlı olarak…
Devamı ilkeler de gelecek…
(12 + 14 Mart 2019)

Hiç yorum yok: