Önkoyutlar:
Sıfır Sıfır:
5 bin yıllık tarih belirgin bir örüntü gösterdiği için, geleceğe doğru da 5 bin
yıllık bir aralık alındı ama ikincisi birincisinin üssel katları olarak
başkalaşımlar getirecek gibi.
Sıfır
Bir: Tarihöncesi, tarih, tarihsonrası ayrımından çok; tarihöncesi ve tarih
birarada Homo Sapiens, ötesinde ise Homo Posterus ayrımı belirgin 2000-2020
momentinde. Artı, tarihöncesinin de öncesinde insansal evrim var ve o da
birinci kümeye dahil.
Bir: Tarihteki
düzen, sistem, devlet, hegemon kategorilerinin tanımları, içerikleri, öğeleri
salınıyor (bazı öğeler eksiliyor, bazı öğeler ekleniyor sürekli olarak):
Yazınınkiler bile ve yazının tanımında hala belirsizlik var: Morfem-fonem
ayrımı ve bireşimi veya 70 yıllık global
zorunlu okuryazarlık eğitiminin geçersizleşmesi ve sonuçsuzlaşması gözönüne
alınmıyor ve tarih yazısızlaştırılabiliyor:
Oysa, tanım gereği yalnızca yazılı tarih tarih demek, yazısız tarih,
devletsizlik ve tarihöncesi demek. Şerh. Tarihöncesinden
tarihe ozmosisler (ve geriye doğru (tarihten yeniden tarihöncesine) olanları
da) konusu ise başka bir konu. Bunların açıkseçikleştirilmesi gerekli.
İki:
Prigogine’in determinist kaos’u
yerine, indeterminist kozmos tanımı,
tarih tümlevi için daha mantıklı ve
geçerli görünüyor.
Üç:
Düzenin olumluluğu göreli (pozisyon yerine, başka bir sözcük icat edilmeli): Dünya’nın yarı nüfusu için kaos veya kozmos
arasında hiçbirşey farketmiyor. Bir bölümü içinse, kozmos denilen şey, kaos
denilen şeyden daha zararlı sonuçlar veriyor, kitlesel ölümler gibi: ABD’nin
düzeni (Pax Yanki veya Pax Americana denilen şey) epeyi Arap için ölüm demek
oldu: Daha da acısı, bu ölümlerden ABD oligarkları veya kitlesi hiçbir maddi
veya manevi çıkar sağlamadı: Yani bazı barışlar, epeyi savaştan daha öldürücü.
Dört:
İktisat-Askeriye-Siyaset düzeninin, Bilim-Sanat-Düşün düzeni getirmemesi de,
başka bir görelilik: Tarihte onlarca birinci üçlü zirvesi varken, çok çok az
sayıda ikinci üçlü zirvesi var.
Gerisi
salınım olmakta. Diğer bir deyişle, kaos
veya kozmostan çok salınım dönemleri ağırlıkta. Büyük göçler de salınım
demek zaten: Dekadans, fermentasyon da demek aynı zaman da.
Yani; ne
kaos, ne de kozmos, tek başına kültürel
evrim (veya kültürel devrim) yaratmıyor. Kültürel evrimi yaratan şeyler, bu
geçiş dönemleri ve salınımlar.
Bu
salınım koşullarında da, determinizmden çok indeterminizm geçerli ama (en
azından sezildiği kadarıyla) onun da kuralları var ama pek çalışılmamışlar.
Salınımlar,
Poincare dönüşümleri / fonksiyonlarının geçerliliği ile bulanık-açıkseçik,
birli-çoklu görüntülü / görüngülü olabilecektir. Salınımlar, artık sayılı olan
periyodik fonksiyonlu, hata fonksiyonu ana fonksiyonu bozabilen,
parazitleyebilen, beyaz-gürültü’leyebilen biçimde olabilecektir.
Bu
durumlarda olgusal bulanıklaşma, kaos sayılmasa, ozmosis sayılsa gerektir:
Belirsizlik ve kesinsizlik, birbirinden farklı şeylerdir: Örneğin irrasyonel
sayılar belirgindir ama kesin değildir, çünkü verili yazı / notasyon tabanında
tam kesin ifade edilemez (ondalıklı yazımın sonsuza kadar sürebilmesi durumu).
Örneğin tarih, makro ölçekte / ölçütte kesindir ama mikro ölçekte / ölçütte
belirsizdir.
(10 + 12 + 19 Nisan 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder