Cuma, Şubat 06, 2015

Kliplerde İmaj ve Et-Ontos



Klip, tanımı gereği pazarlamadır. Aslında müziği pazarlaması gerekir ama uzun süredir, Dünya’da da TC’de de et imajı (et-ontosu değil) pazarlanır oldu.
Aslında et imajı pornodur. Ancak, kliplerde aşk ve/ya muadili hisler de pornolaştırılarak sunulur oldu.
Ara şerh:
Porno, etin bayağılaştırılması veya şeyselliştirilmesi değildir. Belli 19 Mayıs hareketleri yapılınca, seksin olduğu kanısını uyandırmaktır ki Kamasutra da aynı çizgidedir. Demek ki bu yanılsama epeyi milenyumluk.
Gelelim örneklere:
Alaturka dişilerimiz 50 yıldır yellozdur, kenar mahalle dilberidir, yani seksleri bayağıdır (banaldir).
Ancak aynı dişi, bir aşırı seksi olarak, bir aşırı romantik imajlı olarak sunulunca, üzerine bir de o dişinin gerçek mimiklerinden ve jestlerinden araya sızıntı olunca (ki buna yeni moda olarak, ‘klip oyunculuğu’ deniyor), herşey birbirine karışıyor. İrdelemek istediğimiz de bu zaten.
Örneklemeler:
Esin İris’in 2 klibi:
‘Bu Gece’.
‘Özledim’:
İkincisinde İris, saçını kaşıyışı, erkeğine dokunuşu gibi replikleri kendinden alıntılamışa benziyor.
İris’in yüzü asimetrik, bedeni ise ufak tefek. Bunlar, kliplerde pek dikkate alınmamış. Ufak tefekliği romantikliğe yakınken, ufak tefekliğin seksiliği (bodur tavuk her daim piliç) görselliğe dökülememiş.
Atiye’nin 2 klibi:
‘Bu İşte Bir Yalnızlık Var’.
‘Uyan da Gel’:
İkinicisinde Atiye vamp bir kılıkta, birincisinde ise henüz ergen olmaya bile karar verememiş orta yaşlı kadın imajında ki yapmaya çalıştığı, ergen imajında ergen et-ontosu.
Şarkıcılar da, klip yönetmeye katıldıkları için, bu karmaşanın popüler kültürün toplu bilisizliğinin aynası / göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Yani, verilmek istenen mesaj o değil ama yine de, verilen mesaj olarak doğru gönderiyi taşıyor. Yani, atılan taş o değil ama kuş vuruluyor sonuçta.
Toplamda her 4 klipte de, her 2 hanım sanatçıda da, varlık ve görüngü feci dingildek. Yani, olan görünen değil ve görünen olan değil. Var olup da görülemeyecek etsellliklerden belki Fassbinder haberdar olmuş olabilir ama bizim alaturka klipçiler henüz haberdar değil gibi görünüyor. Asıl önemlisi ise, Yeşilçam geleneğinden dolayı, var olan ama görünmeyen imajlar / romantiklikler / hissilikler, tam da klibin şeyselleştirebileceği şeyler oldukları halde, bunların varlığından bile habersizmiş gibi davranılmış.
Sonuç:
Bizim alaturka kliplerde, bu 2 şarkıcının ve 4 klibin imlediği üzere, imaj ve et-ontos yer değiştirmiş. Bu, son 50 yıldır tam da her kesimden dişilerimizin sekso-kültürolojik davranışıdır. Bizde kenar mahalle kevaşeleri, asil kadın rollerine uygun görülür. Kliplerde de, anoreksiya nevrosis veya obezite mağdurları, peek bi sanatçı olarak lanse ediliyor.
İster klipçilerin beceriksizliği olsun, ister yerzamanın kültürel modunun gerektiriri olsun, bu durum sakil kalıyor. Hiçbir biçimde kitleye yeni imaj ve et-ontos satılamıyor. Son 20 yılda 10 şarkıcı üretilebildi ancak.

Dipnot: Türk kadını feci kötü yaşlanır. Candan Erçetin’in 52 ve Sertab Erener’in 51 yaşında aam aslında son 10 yıldır ayan beyan gösterdiği üzere. Yani, 35’inden sonra Türk kadını için, et-ontosun çöküşünü hiçbir imaj kurtaramaz. Boya küpü bile, klipler bile...

Hiç yorum yok: