Tayyip,
giderayak inciler döktürmüş:
“Keynes
ile Smith'i vurdurmak suretiyle bir yere varamazlar.”
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/209577/_Hakan_Fidan_in_adayligina_olumlu_bakmiyorum_.html
Kim kime
vuruyor?
Ne
vuruyor?
Ne
alaka?
Olay, ‘Göklerde
Vuruşanlar’ filmi mi yoksa?
Açımlama:
Aralarında
100 yıl falan var. Kapitalizmin farklı momentleri için kuramlar önesürdüler.
İlki,
ekonomik durgunluktan çıkmanın yolunu belirtir. İkincisi, ulusların sömürüyle
zenginliğini doğrulamaya çabalar ama beceremez. İkisinin de ana / birincil
ekonomik derdi, faiz veya enflasyon değildir.
'Faiz ve
enflasyon doğru orantılıdır.'
Hayır,
ters orantılıdır: Faiz düşerse, tüketim artar, o zaman da enflasyon artar.
Ayrıca, ters oran da doğrusal değildir. Yani, % 1 faiz düşerse, enflasyon % 1
artmaz.
Bir de,
Neo-Ekonomik Parametreler’in özel bir durumu var:
AB’de ve
ABD’de, eksi reel veya nominal faiz ve limit / pratik 0 enflasyon var. Üstelik
tüketim kilitlenmiş durumda. Yani, acaip bir ters-stagflasyon durumu var.
“'Faiz
sebeptir, enflasyon neticedir' dedim. Fakat şu anda Merkez Bankası'nın
anlayışında ve bazı arkadaşlarımızın anlayışında hâlâ şu var: Enflasyon sebep,
faiz neticedir.”
İkisinin
birarada olmaması ve arada bir neden-sonuç doğrusallığı değil de, neden-sonuç
ağı olmaması için hiçbir sınır / engel yok. Sonuçta, enflasyon da faiz de
kendini de etkileyen parametreler durumunda. Çok basit: Enflasyon artınca, yan
fiyatlar yükselince, tüketim yeniden düşer, enflasyon da düşer.
Günümüzün
klasik ekonomik diyagramlarında bu, 4’lü bir grafik toplamı ile gösterilir:
Faiz
düşer, tüketim artar, yani insanlar tasarruf yapmazlar. Tüketim artar, üretim
artar. Üretim artar, ciro artar. Ciro, yani para bolluğu artar, enflasyon
artar. Tabii tasarruf olmadığı için, yatırım olmaz, üretim düşer, sonra hoop
ekonomik kafastü çakılır, durum bakınız biz şu anki TC olmakta.
Aslan
Tayyip, kulağını tersten gösterdin ama kendini pek iyi açımladın:
Yaktın
bizi Tayyip...
Söylediğin
yalnızca bundan ibaret...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder