Ekonomik
açıdan zorunlu harcamalar şöyle olarak açıklanmış:
“Türk-İş,
temmuz ayı itibariyle açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıkladı.
Haziran
ayında 1.714,35 TL olan dört kişilik bir ailenin açlık sınırı temmuz ayında
1.738,37 TL'ye yükseldi.
Yoksulluk
sınırı ise temmuz ayında 5 bin 662,46 TL oldu. Bir önceki ay bu rakam 5 bin
584,20 TL idi.
Bir
çalışanın sadece kendisinin yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2.136,28
TL olarak hesaplandı.”
“Türkiye'de
2015 için hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 3 bin 43 TL.”
(TUİK)
Bu da
kişi başına bin lira gibi yapar.
2018
için, yılda % 15 enflasyondan % 45 ekle, 1.450 yapar.
Yeme
içme masrafı ise, giderin kabaca % 25’i.
“Yeme
içme amacıyla yapılan harcamaların yurt içi tüketimdeki payı ise yüzde 25,8
olarak gerçekleşti.”
Bu da,
kişi başına ayda 362,5 lira yapar.
4 kişilik
hane için ise, 1.450 lira yapar.
Yani,
1.738 lira yerine, 1.450 harcıyormuşuz. Yani, açmışız. Yani, yaşamıyormuşuz.
Yani, sürünüyormuşuz.
Ayrıca,
ilk % 1’in harcamaların % 30’unu yapması nedeniyle de bir % 70 katsayısı
mevcut. Aslı daha düşük yani.
Isınmayan
evlerde aç karnına yaşamak:
Çağ atlamış Türkiye’nin asıl gerçeği bu.
(26 Temmuz 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder