“... ki
derya içre yaşarlar
Bilmezler
derya içre oldukların...”
Beyt
biçiminde bir özdeyiştir bu ve çokça da doğrudur.
Yeni
kuşak Yanki televizyoncular için de doğruymuş, bunu gördük.
Geçen
gün, Bloomberg’in bizdeki iki kanalından birinde röportajcı bir adam ve
yapımcılar, debelene debelene televizyonların yeni altın çağını anlamaya ve
irdelemeye çabalıyorlardı ve bunu da beceremiyorlardı.
Oysa
onların görmediği ve dile getirmediği 2 şey var yeni kuşak televizyonlarda:
Bir:
Gerçekçilik.
İki:
Seks ve şiddet: Abartılı değil, gerçekte oldukları gibi, yani yaşamdaki
abartılı halleriyle.
Örneğin
eski dizilerde veya Holywood filmlerinde, ‘Spartacus’teki gibi, köleler
sahiplerini kıtır kıtır doğramazlardı. Bunu Kirk Douglas’lı ilk ‘Spartacus’
filminden biliyoruz.
Yine
Spartacus’taki gibi, gerçek Romalılar da zamanında öyle seks yaptıkları ve
şiddet gösterdikleri halde, şimdiki ‘Spartacus’taki seks ve şiddet sahneleri
yoktu.
Tabii bu
2 durum, 1986’da televizyonun 50. yılı belgeselinden saptandığı üzere,
seyircinin giderek daha yüksek doz istemesi ve yapımcıların da bunu er veya geç
onlara vereceği durumuyla çakışık.
Ancak o
zamanlarda bile, ‘Dr. House’un problem çözücülüğünün ve ‘Dexter’ tipi meta-kötü
kahramanların olması umulmuyordu henüz. Daha da önemlisi, ikisinin de dizinin
sonunda ölmemesi ve gayet kriminal kriminal tüymesi, en sürpriz durum oldu.
Sonuçta ‘Dr. Kimble’, en azından ABD versiyonunda greçekten suçluydu ve
yakalanıyordu.
Yapımcıların,
esnek zamanlı yayın olarak niteledikleri
şey ise, çapraz medya döneminin bir özelliği, yeni dizilerin yarattığı bir şey
değil.
Burada,
benim de merak ettiğim ve yanıtını aldığım bir durum-soru vardı:
Yeni
dizilerin seyircisinin % 80’i, diziyi ilk gecesinde izlemiyormuş. Tabii,
televizyonun erken dönemlerinde, yayın zamanı sınırlı ve boş iken, neden aynı
dizinin haftada birden çok kez yayınlanması düşünülmemiş ayrı konu.
Yapımcıların
yine feci yanıldığı bir nokta daha var:
Yaratıcı
kadro.
Adamlar,
bu konuda herkesin dizi dizi sırada beklediğini önesürüyor ama bu yeni dalganın
da, önümüzdeki 3-4 yılda tekleyeceğini göremiyorlar henüz.
Yani,
yaratıcı kadronun yaratıcılığı ve yaratıları, şimdiden dibi görmeye başladı.
Yeni
hiçbir dizi, ‘Dr. House’, ‘Spartacus’ ve ‘Dexter’ gibi değil. ‘Dexter’ temalı
‘Following’ ve ‘Hannibal’ yerlerde sürünüyor.
Bundan
sonraki sıçrama adımı, ‘Assassin’s Creed’in denediği ve henüz sonucunu görmediğimiz,
oyun / çapraz medya dizisinden yapılacak filmler ve dizi filmlerde.
Çok
basit:
‘Flashforward’
dizisi, Dünya’nın tüm seyircilerine fazla geldi ve ‘Neuromancer’ de henüz film
yapılamadı yazılmasından 30 küsur yıl sonra bile.
Yani,
bazı kültürel evrimlerin adımları daha oluşmadı.
Onlar da
daha sonra oluşacak...
Balıklar
denizi bilmezse, balıkçılar bilebilirler belki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder