Sonra
sıra düzülmeye gelince, mızıkçılık yaptık.
1968’lilerin
durumunu en iyi özetleyen beyit bu.
Önce
alafrangalara bir bakalım:
Meşhur
Daniel-John Bendit, ‘Biz Devrimi Çok sevşmiştik’ kitabında 1968’lie eski
devrimcilerin 1980’lerde içinde oldukları durumları araştırır ve söyleşiler
yapar.
Biri
hapistedir, biri kaçaktır, biri sağlıklı yaşamcı olmuştur, biri reklamcı
olmuştur, vd, vb.
John-Bendit
de, ‘yeşilmişik sazmışım’ şarkı sözlerini sevdi ve Yeşiller’ci oldu. Onlar da
SDP’ye, onlar da Merkel’e yamandı. Al takke ver külah, düzeni birlikte
sömürüyorlar işte.
Aynı
John-Bendit, adil düzen Erbakan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye de geldi.
Erbakan’ın adil düzülmesini ve ev hapsinde ölmesini kaçırdı, yazık.
Sonra
alaturkalara bir bakalım:
Atıl
Ant, önce hanım çiftliğiyle yayınevi kurdu, onu batırdı. Sonra hanımlar
çiftlikleriyle dağıtımcı şirketi kurdu , onu da batırdı. Şu sıralar, Jet Fadıl
tipi bir arazi olma durumunda.
Doğu
Perinçek, önce maoist, sonra feodalist, sonra PKK sempatizanı, sonra PKK düşmanı,
sonra ulusalcı, en son da yarım porsiyon AKP’li oldu.
Cengiz
Çandar, önce karşı tarafla röportaj yapan omo beyazı kuvvet oldu, sonra iyice
açığa çıktı. Bu sıralar takma dişle dolaşıyor. Hiçbir taraf onu ciddiye alıp
satın almadığı için, Ronin oldu sayılır.
Bu üçü,
bir zamanlar en güçlü troyka imiş rivayete göre. Daha güçsüzlerini siz düşünün
artık.
Bizim
68’liler, devrimi kendilerinin icat ettiğini sanırlar, TİP geleneğini yok
sayarlar. Oysa aynı TİP, 1971’de Kürt meselesi nedeniyle kapatılmıştı. Şimdi
aynı 1968’liler, yine Kürtçü, HDP’yi destekliyor bir bölümü.
1980’de
30 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Sempatizanlar dahil 100 bin solcu vardı
ama 30 bini tüydü / tüyebildi, sonra da 70 bin değil, 700 bin kişi olarak hep
birlikte işkence gördük. Onlar ‘politik göçmen’ oldu, sonra vatandaşlıkları
geri verildi. Giren bize girdi.
1968’in
50. yılına 3 yıl kaldı. Hafiften hafiften 68’lilerin ensesinde boza pişirmenin
zamanıdır, anca intikal ederler rezilliklerine.
Ya
huzurevine gitsinler, ya mezara. Kafamızı şişirmesinler artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder