Pazar, Şubat 17, 2013

Bir Hegemon Daha Gümlerken


Neo-Ekonomik Parametreler 21: ABD’nin Ekonomik Gücü

Önkoyutlar:

ABD’nin tüm (askeri, iktisadi, vd) gücü; reel olmaktan çok, (rakipsizlik / tekkutupluluk nedeniyle) rölatif, (inanç temelli)  spekülatif ve (tersinebilir) psikolojik durumda. Bundaki temel neden, AB’nin 2. Dünya Savaşı ertesinde barış ile çöküşü ve ‘asılacaksan İngiliz sicimi ile asıl’ toplu bilisizliğinin ABD’ye transfer edilmesi. Yoksa, ABD’nin tarihe verdiği zarar, neredeyse Cengiz Han’ın verdiği zarar kadar oldu bile: O 30 (o zamanki) kent-devleti yok ederken, ABD de ona yaklaştı sayılır. Ayrıca onun yıkımı, ondan önce başlamış olan asıl tarihsel makro yıkımın biraz altındaydı, ABD’ninki de öyle sayılabilir: Asıl çöküş, 1915-1945 arasında  AB’nin yok oluşuyla geldi.

Eski SSCB’nin ABD’nin reel rakibi olup olmadığı, o rejim çökeli 20 küsur yıl olmasına karşın hala tartışılırken, bugün Rusya uzay çalışmalarında hala önde ve Rusya Putin yönetimi ABD Obama yönetiminden daha az demokrat değil. (Ayrıca reel sosyalizm hala % 20 oy alıyor.)

ABD kafa üstü çöken ne ilk hegemon, ne de son hegemon.

Hataları temelde eskilerinkilerle aynı.

ABD, ne en uzun süreli, ne de en geniş alanlı etkili hegemon oldu. Dolayısıyla, bu çöküşün zararlarının göreli daha az olacabileceği  kestirimi ile avunuyoruz şimdilik.

Dünya sistemi önermeleri:

“... Belki de Gupta’nın ve Sasaniler’in güçleri, aniden sönen birer pırıltıydı; çünkü yalnızca bir ekonomik gerileme döneminde, rakiplerinin ekonomik ve politik açıdan zayıflamalarının kendilerine sağladığı avantajı kullanmayı becerebilmişlerdi; ne var ki bu bu kötü ekonomik konjonktür, kendi güçlerini de kısıtlayacak ve sonuçta yok edecekti... ” (S: 328)

“artık büyüyemeyen sistem, bir bütün halinde daralmaya başladı...” (S: 329)

“Roma’nın Asya ile yürüttüğü lüks mal tecaretinden kronik yapısal açıkların kapatılması amacıyla çok büyük miktarlarda altın ve gümüş doğuyu akıtılmıştı.” (S: 329)

(Kaynak: Dünya Sistemi, İmge Yayınları.)

Görüldüğü gibi, birçok tarihsel tekerrür sözkonusu.

Şerhler:

Bir: Büyüme ve küçülme, ekonomide de, diğer alanlarda da ardışık olmak zorunda değil. Uzun vadede büyük sayılar kuramı çalışır ama kısa vadede, sözü geçen küçük istisna ekonomiler gibi, ardışıklık bozulması da olabilir.

İki: Tekerrür durumu, aynı matematik modeli kullanmayı getirmiyor. Kestirimin kesinliğini hiç getirmiyor.

Üç: Yani ABD, pekala bir ‘sürpriz at’lık yapıp, bir dönem daha tarihte tutunabilir ama tutunamama olasılığı daha yüksek diye şerh konuluyor yalnızca...

Çıkarsamalar:

ABD’nin çökebileceğini, onun lehinde olanlar da, aleyhinde olanlar da uzun süredir biliyor. Yalnızca çöküşün bedeline kimse katlanamıyor, o nedenle düşmanları bile ABD sürsün istiyor.

ABD’nin çöküşü, 1880 – 11 Eylül 2001 arasında engellenebilirdi. Sonrasında değil.

ABD’nin yerini Çin aldı sayılır, Brezilya da alabilir ama bu global çöküşü durduramaz, 2013 itibarıyla...

ABD’nin çöküşü bir biçimde Kanada’yı yükselttecek. Ancak, eğer bir küçük buzul çağı 2050-2150 arasında bizi yoklarsa, 50 milyon kişi donarak ölür orada.

Tarihsel ekonomik ve/ya kültürel çöküşler o denli olumsuz dönemler değildir, klasik Orta Çağ da öyle idi. Sonuçta, burjuvazinin kökeni olan burglar, üniversiteler ve klasik mantık o zamanda kuruldu. Eh, mahşerin 4 atlısının tırpanlarının feci hızlı işlediği bir dönem için bunlar yetse gerek.

Hiç yorum yok: