E tabi, bir yerlerden başlamak gerek.
Muhasebedeki FOFI (first out, first in) gibi bir şey: Osmanlı’dan ilk
ayrılan bölgelere doğru akıncı harekatları falan...
“Türkiye önemli bir cari açık hanesine daha çözüm yolunda. Türkiye Sudan’da
İstanbul büyüklüğünde 5 milyon dönümlük arazi kiraladı. Verimli topraklarda
yetişecek ananas, mango, avakado, pepino jambu, kanola, pamuk ve yağlı tohum
gibi ürünler, artık Türkiye’ye daha ucuza girecek.”
Eğer gazete sayıyı yanlış yazmadıysa, sözü edilen alan 5.000 (yazıyla beş
bin) kilometre kare etmekte. Türkiye tarım arazisi ise, 200.000 km kare
civarında.
İlk adım olarak fena değil gibi. Kaldı 39 adım.
Türkiye 20. Yüzyıl’ın başında bile Afrika’dan köle getiriyordu ve
İstanbul’da köle pazarı vardı.
Bu sefer köleler şirketten olur:
Son 50 yılda Almanya’ya 3, Dünya’ya 5 milyon, sömürülebilir emekçi köle ihraç
ettik Allah’a bin şükür. Devamını da iman gücüyle getiririz herhal. Afrika’nın
çölleri, yağmur ormanları, bizim inşaat amelelerine vız gelir elhamdürillah...
Araya çukulata renkli melezlerimiz de parça olur. Bir Türk en son Kongo
genelkurmay başkanı olmuştu. Bundan sonrası kafadan devlet başkanlığı, Tayyip’i
örnek alıyoruz ya...
Yok, bu baştan trajedi değil, baştan sona komedi...
Dipnot: ‘39 Harami’ fıkrasını bilenler bilmeyenlere anlatsın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder