Salı, Şubat 19, 2013

Radikal Blog ve Milliyet Blog



Radikal Blog Rapor 3

Fiili başlangıç:
RB: Eylül 2012
MB: Nisan 2006

Yazar sayısı:
RB: 3.193
MB: 8.069

Yayınlanan yazı sayısı:
RB: 14.733
MB: 403.212

Silinen yazı oranı:
RB: 3.247 / 14.733
MB: ? (Yayındaki yazı sayısı görünmüyor.)

Kategori sayısı:
RB: > 30
MB: > 150

Karşılaştır ve karşıtlaştır:

RB yazarları daha genç yaş ortalamalı.

MB (eski / duayen) yazarları ortalaması, emeklilik yaşını epeyi geçmiş durumda.

Yazarların eğitim düzeyi ortalaması benzer (> 10 yıl).

MB, Türkiye’deki ilk bloglaşma dalgasını yakaladı.

Her 2 gazete de bloglaşma süresi yakınında yönetim değişimi yaşadı.

Diğer gazeteler bloglaşmayı beceremedi, ülke düzeyinde blogcuları cezbedemedi. (Blogcu, gereksiz bir yönde erken ticarileşti.)

MB, daha avam-popüler-bayağı konulara da açık.

RB, politik yazılara daha açıkken, bu lümpen-politik bilinçsizlik durumunu belgeledi. Marjinallik ve ayrallık, Kürt ve eşcinsellik sorununa indirgendi ve onlara tekellendi.

Her 2 blog da, sinema gibi en popüler bir konuda bile sınıfta kaldı. ‘Sinema Blogları’ gibi bir portallaşme, kimsenin / hiçbir editörün aklına gelmediği gibi, yazarların metin-eleştiri düzeyi de oralara yaklaşamadı.

Her 2 gazete de, bu durumda (hem genel blog alanında, hem de alt-blog / sinema alanında) ‘trendsetter’ değil, ‘trendtaker’ olmayı kabullenmiş olmakta. Bu da, her 2 gazetenin (şu andaki) sahibi dolar milyarderi için de, gönüllü üstlenilmiş sıfatlı bir olumsuzluk olmakta: ‘Trendtaker’lar, neo-liberal piyasada er veya geç iflas ederler.

Dolayısıyla internet gazeteciliği şu sıralar, ne köşe yazarlığı gibi  alaturka-Tanzimat kökenli bir geleneğimizi, ne de avangard-gelecekbilimsel bir atağımızı simgeleyememekte ve her zamanki ‘altı kaval üstü Şişhane’ kırmalığında kalmakta.

Son-nokta atışı:

Bu ülke kültürel açıdan bereketli topraklar içerir. Cumhuriyet dönemi yazarlarımız bunun en büyük kanıtıdır. Bu ülke, dünya çapında çok yazar yetiştirmiştir (ama bunlar ne Pamuk, ne de Kemal değildir; Aziz Nesin’dir, Sait Faik’tir). Artı, 3 darbeye ve 3 liberalizme karşın hala da yetiştirmektedir.

Ancak artık, (son olarak yetişen 1968 ve 1978 kuşağı gibi) kendini zekat keçisi olarak ölümüne feda eden aydınlara değil, ileri zekalı ve ileri bilgili yazarlara gereksinim vardır: Bilgi güçtür, bilgi iktidardır (hangisini alırsan). Blog da öyle.

RB ve MB, soyutlama zekası ve üniversite genel kültürü eksikli yazarlar ve adayları yetiştirmiştir (MB’dan 6 yılda 20 tane kitaplı yazar çıkmıştır), 10.000 küsur tane. Bunlar, öğrenilmiş çaresizlik yaratacak denli hazin bir durumu sergilemektedir. Bunun nedeni de, 3. Dünya nezdinde Pamuk gibi kötü yazarlara Batı tarafından verilen ödüllerdir, o nedenle onun gibiler, aday adayları için birkaç onyıldır  örnek / kıble olmakta. Sonuç ortada. İmza bir yazar.

Dipnot: Ülkemizde konuyla ilgili ve nötr-ironik bir yazar örneği olarak, 1946’dan beridir aynı şeyleri yazıp aynı şeyleri (hatta 50 yıl boyunca aynı gazetede) yayınlayıp, üsüne bir de bunu açıkça belirtip, bunu politik eleştiri malzemesi konusu olarak kullanan Çetin Altan örneği mevcuttur  ki o bunu ta o zamandan beridir demokrasi konusunda bir epsilon kadar bile yol alamamamıza bağlamaktadır. Altan’ın zeka konusundaki ölçütü ‘morgtaki kadar beyin çalışması’, bilgi için ölçütü ‘köşe yazılarında gerçek istatistik kulanmak’tır (60 yıl önce bunu kendi uygulardı ama yeni yazılarında artık uygulamıyor, çünkü ‘yaş 70, (pardon yaş 90,) iş bitmiş’).

Hiç yorum yok: