Perşembe, Ocak 22, 2015

Alaturka Kliplerdeki Absürd Grotesklikler 8


Kliplere harcanan paralar:
Öyle bazı klipler var ki onlara harcandığı görünen parayla tam / uzun metrajlı film bile çekilebilir neredeyse. En basitinden, bir Güney kasabasına, parası tam ödenmek koşuluyla, 10-20 kişilik ekibi 10 günlüğüne götürürsen, yüz binlerce lira harcarsın gerçekte.
Eski şarkıların yeniden yorumu:
1 şarkının 10 yılda 1, 50 sene boyunca yeniden yeniden yorumlanması, kültürel antropoloji açsıından çok ilginç örnekler verebilir: Forman’ın ‘All That Jazz’ filminin finalindeki ‘I’m Gonna Die’ şarkısı. Bizde de, klipsel yorum olaram Fatih Erkoç’un ‘Anı’sı var ki her şeyredişimde içim yanıyor, çünkü her kezinde o klibin yeni versinonundaki kişiler birer birer ölmüş oluyor.
Ancak, bizimkiler işi burada da dejenere etti:
Mehmet Erdem’in ve Umut Güney’in Barış Manço şarkısı yorumları gibi. Erdem aslında oldukça güçlü olan sesini burada kullanamamış, Güney’inse sesi hiç yok.
Eski film efekti:
1970’li yılların Yeşilçam filmlerinde, film banyosunda klorlu su kullanılması nedeniyle aşırı bir yeşil ton vardı. Bu ton ve eskimiş filmlerdeki çizikler, yeni kliplerde, uysa da kodum, uymasa da kodum, olarak çokça kullanılıyor durumda.
Uç kültürel konumlar:
Oto-biseksüeliteden çokeşliliğe dek, birçok konu, RTÜK ve benzeri kurumlara karşın, kliplerde habire boy gösteriyor.
Çaka çuka bitti, bir de öpücük:

İrem Derici’nin bu AKP ortamında, kalkıp babalar gibins, rakı sofralı ve Çiçek Pasajı’lı klip çekebilmesine şapka çıkartıyorum.

Hiç yorum yok: