Çarşamba, Ocak 14, 2015

Eşcinsellik, Zıtcinsellik, Feminenlik



Bu metin şu metnin çağrışımları nedeniyle yazıldı:
Eşcinsel erkekler feminendir, çoğunluk.
Eşcinsel kadınların pasif rolde olanı feminendir, hatta çocuksudur, aktif rolde olanı maskülerdir.
Zıtcinsel kadınlar feminendir ama feci artizlik olarak.
Bencesi, erkek eşcinsel erkekler de, bu sahte / taklit kadınsılığı taklit ederler, bu da 2 kere parodi olur.
Bu bir.
Dönelim başa:
Cinsel kimlikler öğretilir ve öğrenilir ama kadının feminen rolünü, bu işten çıkarı olan erkekler değil de, kadınlar tasarlamıştır. O yüzden kadın feminenliği, yine kadın tasarımı olan ve aşırı işlevsiz feci kadın el çantaları gibidir, eşya taşımak gibi, ana işlevi dışında her işe yararlar. Kadın feminenliği de, cinsel (çiftleşmesel) mesaj dışında her işlevi görürler.
Bu iki.
Cinsel mesajlaşmaların, gayet banal alaturka olan naz, işve, eda gibi kırıtmalara kalması, üzücü bir durum doğrusu. Bir zamanlar, o filmlerinde, ‘senin yerin mi, benim yerim mi?’ esprisiyle, bu konudaki kısa yolla dalga geçilirdi ama o tarz yine de en dürüstü hala.
Bu üç.
Yani, ister zıtcinsel olsun, ister eşcinsel olsun, feminenliğin ‘gösteririm ama vermem’ aşamasındaki milenyumluk istopu berbat bir şaka gibi.
Bu dört.
Feminenlik eşcinselde de olsa, zıtcinselde de olsa fark noke. Birbimize hiçbir konuda yalan söylemeyelim.

Bu da beş.

Hiç yorum yok: