Pazar, Ocak 25, 2015

Halil Kandok Güzellemesi



Önnot:
Halil Kandok ile karşılaşıp karşılaşmadığıma emin olamıyorum. Tanıdığım birine benziyor ama yaşlılıktan emin olamıyorum.
Metin:
Marjinaller, birbirlerine karşı birçok hata yapar. Bu hataların bir bölümü normallerinkine benzer ilginç biçimde.
Günümüz TC’sinde öteki olarak azınlık olarak; eşcinseller, ateistler ve anarşistler, en nefret edilenler ve en dışlananlar durumundalar.
Kandok eşcinsel, Ülkü ateist ve oto-anarşist. Metin veri tabanı olarak bu bazda irdelense gerek.
Kandok’un eşcinsel ve marjinal olarak yaptığı hata şu:
Kendisinin azınlık ve siyasal mücadeleci biri olarak, kendiliğinden ideolojik durumları anlayabileceğini varsayması. Oysa, herkes gibi onun da, tarihsel bilgileri epeyi eksik gibi görünüyor.
Şöyle demiş:
“Halil Kandok: Benim eşcinselliğimin ülkücü olmakla, dindar bir ideolojiyle ne alakası olabilir ki? Ve üstelik bu ideolojiler eşcinsel düşmanıyken, beni kabul etmeyen siyasi tarzlarla ben nasıl varolabilirim ki?”
Birçok doğru ve yanlış içiçe geçirilmiş onun düşüncelerinde.
Örnekleyelim:
Bazı Museviler, Hitler döneminde Nazi olmuş. Eşcinsellik, ne Almanlık’ta, ne Musevilik’te hoşgörülen bir şey değil ama hem Musevi, hem de Alman eşcinseller olmuş aynı dönemde. Yani, çapraz durumlar oluşmuş
Bu sırada bazı Alman-değiller, bazı Musevi-değiller, bazı eşcinsel-değiller, Alman veya Musevi eşcinsellerin ülkeden kaçmasına yardımcı olmuş. Bunların bazıları da, bu nedenle toplama kamplarında öldürülmüş.
Sonrası mı?
Fassbinder gergefi:
Eşcinsel olup olmadığı bilinmeyen bazı Museviler, Nazisel ‘abwehr’de, bazıları proto-Mossad’da, bazıları KGB’de, bazıları CIA’de çalışmış. Eşcinsel olsalar bile, o 4 ülkede, kendilerine yapılacak olanı eşcinsellere yapmışlar: Onlara zulüm etmişler.
Yani, eşcinsel olmakla bazı siyasal düşüncelerin durumu karşılıklı istatiksel bağımsızlıktır (yani, ‘birbirini etkilememe’dir).
Gelelim bize:
Bizde uygulanmıyor ama erkek eşcinseller, namazda en arkadaki çocukların arkasında saf tutabilir. (Bunun tuhaflığını Müslüman şeriatçıların görmemesi de ayrı konu.) Bunu AKP’lilerin bilmemesi veya uygulamaması bir şeyi değiştirmez. Şeriat değil, alaturka yavşaklık olur yalnızca.
Eh, tabii ki eşcinsel ülkücüler de oldu.
Eh, tabii ki eşcinsel Müslümanlar da oldu. Bunun en az birinin bakanlık yaptığını da biliyoruz.
Bunlar kitaplara ve kayıtlara geçmiş şeyler.
Bu durumda, hoşgörüsüzlüğü tersine çeviriyoruz:
Kandok, Müslüman ve/ya ülkücü bir eşcinsel, daha önce kendisine zulmetmiş olsa da, o zulüm görürse, ne yapacak?
Herkes, mazlum rolünü pek sever de, zalim rolünü üstüne giyen pek çıkmaz nedense.
Bu durumda, bir marjinal olarak diğer marjinallere hoşgörüsüz demeyelim ama anlama çabasıyla yaklaşmaz duruma düşmüş.
Bu bir.
Pozitif de bakalım:
“Bu belki de cinsiyetçi sisteme bir tepki ya da gerçekten insan kendini heteroseksist sistemden soyutlayınca, cinsiyet diye bir şeyin olmadığının bilincine varıyor. Bir kere toplumsal anlamda bir cinsiyetle hiç alakam olamaz. Yani kadın ve erkek rollerine karşıyım ama ben şu anda kendimi gerçekten hiçbir cinsiyet kimliğinde hissetmiyorum.”
Eh, işte bu. Özgür ve oto-anarşist kimliksizlik bu. Çünkü tüm eşcinsel kurumların ve yayın odaklarının, kimlik baskılaycı / tanımlayıcı yöndeki mahalle baskısı ortada.
Ancak, acaba Kandok, özgürlüğü uğruna, hemcinslerini terkedebilir mi? Negatif egzistans olabilir mi?
Burada, acımasızca görünse de şunu panoramalayacağız:
Ülkücüler şöyle diyor:
‘Ne mozaiği lan, mermer mermer.’
Eşcinsel kurumlar şunu diyor:
‘Ya bizdensin, ya da değilsin.’
Tabii ki birden çok eşcinsel kurum ve yayın odağı olduğunu da, aralarındaki iktidarsal köşe kapmacalarını da kayıtlamak gerekli burada.
Ülkücüler adam vururlar, eşcinseller kalpten vururlar. Hangisi daha büyük zulüm: Bedensel mi, zihinsel mi / duygusal mı?
Afrika’da bir genç kabileden dışlanldı mı, ormana gider, oturur ve ölürmüş.
İşte, bunu yapmayın eşcinseller. Özellikle de sizden olanlara.
En son intihar eden trans-’ın intiharında, eşcinseller de rol almış gibi.
Kandok, bunların neresinde acaba?
Özgürlüğünde mi?
Kolay gelsin Kandok. İşin zor. Biliyorum.

Dipnot: Bunu yapmadığın zaman, benim yaptığım gibi, anti-faşist biri olarak, o faşist Ülükcüler’le iletişim kurabiliyorsun. İletişim de, eşcinsellik dahil, tüm farklılıklara hoşgörü yaratıyor. Her zaman değil tabii. Arkanı hep kollayacaksın. Sonuçta bir marjinalsin. Kurbağa nasıl ki akrebi sırtına alıyorsa ve her seferinde ikisi de ölüyorsa, bir marjinal bir normali asla ve kata sırtına almamalı, sırtını da ona dönmemeli. Bakınız: Hayat Bilgisi ünite 3 falan.

1 yorum:

Halil Kandok dedi ki...

Eleştirilerin için teşekkürler...