Cuma, Ekim 30, 2015

Anarşizm ve İkinci Cumhuriyet

Damien Thich Reha Ulku, ‘Anarşizm denge değildir, tam tersine dengeye karşıdır, çünkü dengeyi statik bulur, anarşizm dinamiktir.’ Bu söyleminiz, anarşisti herhangi bir akıl yürütme olmaksızın, sadece statik olana karşı çıkmaya programlı bir robota indirgemiş.
Anarşizmin temel niteliği ‘arch’ karşıtı olmak, hiyerarşinin ‘üst’ kesimine karşı olmak, dikteye ve ‘hiyerarşi getiren iktidara’ karşı olmak biliyorsunuz. Bu da bir denge talebidir.
Öte yandan, dengenin statik olduğuna da katılmıyorum. Aksine statik olan kaostur (Entropi Yasası).
Anarşiyle anomi çok sık karıştırılan iki kavram, dediğim gibi neye niçin tepki verilmesi gerektiği noktasında akıl yürütme şart.
Not: Üstteki tartışmadan bağımsız olarak, sadece bu söyleminize dair yorum yaptım.
+
Reha Ulku Damien Thich’e: Devletler tarihine baktığımızda, devletsel dengenin zaten epeyi zor sağlandığını ama bir kez sağlandı mı da, kimi milenyum kadar uzun süre dengenin korunduğunu görüyoruz. Yani, dediklerim gözlemden gelen ve tümevarımsaldır; tümdengelimsel, yani ‘öyle olmalı’ anlamında değil.
+
Reha Ulku Anarşizm ise, ilkede bu devletsel dengeye karşıdır. Yıkımcılığı da oradan ileri gelir. Devlet yapısı, kitlesiyle olsun, iktidar seçkinleriyle olsun, aşırı bir eylemsizlik kütlesine sahip olduğu için statiktir.
+
Reha Ulku Yineleyeyim: ‘Arch’, burada devlet olmakta; iktidar, statü, hiyerarşi, otorite değil. Devlet, en makro yapıdır bunların içinde. Ayrıca diğerleri, devletin dışında da mevcuttur ve insanın evrimsel tarihiyle ilintilidir. Yani, kuyruksuz maymunlarda da, iktidar, statü, hiyerarşi, otorite mevcuttur.
+
Reha Ulku Devlet ise, öyle bazı uyanık iktidar sevdalılarının yarattığı, 'hadi biz insanları sömürelim' aygıtı değildir. 5 milenyumluk Dünya Sistemi bilgilerimiz gösterdi ki tarih, olabilirlik düzeyinde, % 50'nin üzerinde seyretti, yani insanın yapabileceği en yüksek olasılıklı yapı bu idi (ki zaten tarihte sürpriz azdır). Artı, Gramsci türü yazarların imlediği üzere kitle, öyle pasif pasif sömürülmeksizin, aktif olarak bu yapının içinde katılımcı olarak var oldu. İşte o nedenle anarşizm, hala bireyler düzeyinde ve 'devrim yapamazsınız devrim olursunuz ve aynı biçimde anarşizm yapamazsınız ama anarşist olursunuz' modunda tam 150 küsur yıldır, ilk manifestomuzdan beridir.
+
Reha Ulku Siz bunları yazdığınızda, ben de tam, '1. Cumhuriyet bitti, tamam, 2. Cumhuriyet kurulacak, ona da tamam, o zaman ben ve biyografim, bu oluşumun neresindeyim?' sorusunu sormuştum. Üzmeyin kendinizi, şu an TC'de devlet yok ve ardılı nasıl olsa gelecek, İstatistik Amca öyle diyor. Bir anarşist olarak, var olan bir devlete çizdiğim aykırı (3 boyutlu uzayda birbirine değmeyen) doğru kavramını, henüz var olmayan bir devlete uyarlamakla meşguldüm. Zor oluyor valla. Gelecekbilimci olarak bile zor oluyor. Böyle kolay, klişe, basmakalıp cümlelerle bu denklem çözülmüyor.
+
Reha Ulku Sorunuzu doğru sorarsanız, yanıtı belki alabilirsiniz. Sorunuzu doğru sormamışsanız, ya yanıt alamazsınız, ya da yanlış yanıt alırsınız. Tarihsel bir muğlaklık dönemindeyiz. Kesin olan hiçbirşey yok. Gençken bu belirsizlik, bana özgürlük hissi verirdi, şimdi yoruyor açıkçası.
+
Reha Ulku Bunları da, rahmetli 1. Cumhuriyet'in bir bayramında tartışmamız da, tarihin bir ironisi ve cilvesi işte.
+
Reha Ulku Anomi'yi, ‘toplumun bireylerine çok az ahlaki rehberlik etmesi’ ( https://en.wikipedia.org/wiki/Anomie ) olarak tanımlarsak, absürd bir devrim koşulunu tanımlamış oluruz: Toplumun bireylerini, başkaldırı için serbest bırakması ki şu an siz genç kuşak bu devlet-çobansız, yolunu şaşırmış sürü tanımına feci uyuyorsunuz.
+
Reha Ulku Sanırım bir şeyleri yeniden tanımlamak gerekli: ‘Değişim, devrim, dönüşüm, başkalaşım’ olarak, 4 farklı nitelikte / aşamada toplumsal değişim. ‘Darbe, savaş, iç savaş, isyan, devrim, vd’ olarak, toplumsal süreksizlikler ve çöküntüler. Biz şu an için, Fransa tipi N sayıda, tarihsel dizili cumhuriyetlerin ‘n.’sinden ‘n+1.’sine geçebilmek için, yeni bir Fetret Devri yaşar durumdayız. Benim tanım panoramam budur.
+
Reha Ulku Momentimiz de, eski '3 İstanbul' (Mithat Cemal Kuntay) yerine, yeni '33 İstanbul' olmakta.

(29 Ekim 2015)

Hiç yorum yok: