Gerçek
yaşamda Fassbinder sekanslarını çok gördüm ve her kezinde çok şaşırdım.
Bu kez, 4
günlük koskoca bir episod gördük hep birlikte.
Birinci
gün, Ankara’da 2 bomba patladı. 100’e yakın kişi öldü.
Aynı gün
milli takımın futbol laçı vardı. Kazandı. Sevindiler.
Ardından,
Pazar-Salı için 3 günlük ulusal yas
ilan edildi.
Müzik kanallarında tık değişim yoktu. Daha önce
bir olaydan sonra, yavaşlatma yapmışlardı ama bu kez programları aynen sürdü.
Salı
günü bir milli maç daha vardı. Gruptaki diğer 2 maçın da lehimize biçimde sonuçlanması
gerekiyordu. Hepsi öyle oldu.
Maç
bitti ve statta Mehter Marşı çalmaya başladı.
Stattaki
on binlerce kişi ve ekranların başındaki milyonlarca kişi mutlu idi. Sanki öyle
bir hakları varmış gibi.
Futbol, faşizmin 3 F’sinden birisidir. İşte,
tam da böyle birisidir.
Faşizmi
faşizmi yapan şey, toplama kampından çok, toplu
eğlencedir.
İnsanlar
100 kişinin ölümünden sonraki ulusal yasta göbek atabiliyorlarsa, başkalarının kanını da içebiliyorlar
demektir.
‘Maria Braun’un
Evliliği’nin son karesinde, Almanya başbakanı Adenauer’in portresi Hitler’inkine
dönüşür.
Bu kez
80 milyonun portresi Hitler oldu.
Elinize sağlık.
Bu faşizmler
sizin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder