MÖ
500’de Antik Yunan-Çin aksisi yoktu ama MÖ 0’da Roma-Çin aksisi vardı. Tarihsel
5 bin yılda, 2,5 ve 3 bin yıllık imler.
Antik
Yunan ve Fenike, kuzey ve güney Akdeniz kolonileri idi ama küçük kolonileri
idi. Küçük koloniler, başlatması, sürdürmesi ve bitirmesi kolay ve ucuz olan
işletmeler gibi idiler.
Roma,
tüm Akdeniz’i karaların epeyi içlerine kadar büyük kolonileştirdi ve bunun
maliyeti de büyük oldu: Başlatma, sürdürme ve bitirme açısından.
Aynı
Roma, belki de böylelikle Roma-Çin aksisini kurdu, o büyük ölçekle ve ölçütle
yani.
Çin
1971-2021, 50 yıllık % 1’lik tarih dilimi perspektifiyle ve kabaca MS 2000
momentli olarak, % 20’lik Çin’in ilk (ve belki de son) kez global etkide
bulunduğu bir yerzaman oldu ve sonlandı şimdiden.
Şerh:
Diğer arkaik etkiler, bu denli makro idi miydi?, sorusu, çalışabilir bir konu
olarak kalıyor hala.
Son
etkide sorun, % 20’lik Çin etkisinin bile sınırları olduğunun, 50 yılın pek pek
25. yılında ortaya çıkmışlığında.
ABD için
bu limit, 1945-2010 ve 65 yıl gibi gerçekleşti. O da ortalama kabaca global %
20 etkili idi.
Üstelik
bir de, bu makro ve mikro 2 devin, toplamda % 50 ile çökmüşlüğünde. Moment:
2017.
Sanırım
bu toplam % 50’lik oran daha önce, Moğollar’da ve Akamenidler’de de geçilmişti
ve benzeri hızlı bir çöküş olmuştu.
Yani,
‘Algernon’a Çiçekler’ zekası gibi, hegemonya da hızlı gelince hızlı gidiyor,
yavaş gelince yavaş gidiyor.
AB için
bu yavaşlık, 1200-1500 ve 300 yıl gibi idi. 400-1200 ise, eksi hegemonyalı AB
tarihi idi.
Osmanlı
için neredeyse eşitti: 1300-1600 ve 1600-1900.
Bugünkü
AB de, global % 20 ama kendini aşırı yalıttı ve etkisizleştirdi.
Çin, bu
etkisizleştirmeyi 1450-1500 gibi başlatıp, 1950’ye kadar sürdürdü.
Burada,
batan veya çıkan aktuel bir hegemonyanın, diğer bir potansiyel hegemonyayı
batırması veya çıkarması yönünde (ve hatta kimi 2 yönde de) etkisinin poliyalektiği,
önemli olan konu burada.
ABD’nin
Hindistan’a pozitif itkide ve etkide bulunup, Hindistan’ın ancak nötr pozisyon
yakalaması ama ABD’nin Brezilya’ya negatif itkide ve etkide bulunup, Brezilya’nın
artı göreli az-çok sonuç yakalaması önemli.
Burada,
coğrafi konum hala etkili bir parametre. Yoksa, her 2 ülke de tropik ülke örneğin,
benzerlikleri de var yani.
Türkiye
ise, ABD ve AB tarafından aşırı negatif ve pozitif itkiye ve etkiye maruz kalıp
da, bunu çook negatif bir hegemonyalaşma olarak gerçekseme ile ilginç bir örnek
oldu.
1071-1100
gibi, Alp Arslan’ın Anadolu’yu değil, Levant’ı istemesi ama Bizans tepkisi
yüzünden ve ardından Alp Arslan’ın kendi hatasıyla ölümüyle, Anadolu’nun
1072-1092 arasındaki 20 yılda tümüyle işgali örneği de akılda tutulmalı. Çin
hesabı: Hayırlar evet, evetler hayır olabilir tarihsel-göreli bir anda.
TC 2017,
bu askeriye siyasiye ve iktisadiye ile emperyalizmi ancak epsilon düzeyde
yakalayabilir ve elde tutabilir.
Çevre
ülkelerinde bunu yapabilecek 2. bir ülke yok henüz.
Bu
durumda BOP ve Fas-Afganistan aksisi, çökmüş 30-40 ülke demek olur. ABD’nin
bunu istemese de, bunu sonuçsadığı kesinleşti artık. TC haricinde
parçalanmayabilecek ülke kalmadı, İran ve Pakistan dahil. Yunanistan ve Bulgaristan
bile önümüzdeki 50 yıl içinde parçalanabilir, AB izin vermese bile böyle.
En önemlisi
şu: BOP veya Arap Baharı porjesi ile, 2011-2015 arasındaki tarihe zerkedilen
zemberek potansiyel yıkıcı güç, o bölgeyi daha 50100 yıl boyunca parçalayabilir
olarak kalabilir.
Tuhaf
olan şey, AB ülkelerinin de (Çekya-Slovakya parçalanması gibi) demokratik
yolllardan parçalanmayı sürdüecek olması. Tüm bunlar, ABD’nin şimdilik 2100
sonrası görünen parçalanmasının başlangıcını erteliyor ve süresini uzatıyor.
Yani:
ABD
2000, ABD 2100’ü parçaladı bile şimdiden.
Tıpkı AB
1914 ve AB 1939’un AB 2016’ı Brexit parçalanmasını öncellediği gibi.
Uzun
dönemli tarihsel poliyalektik irdeleme / çözümleme de bu olmakta.
(3 Ocak 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder