Bunu
Trier söyler. ‘Avrupa’ filminin finalinde.
Max von
Sydow’un sesiyle. Yönetmen olarak.
1990’da.
Evet, 1990’da henüz.
Hipnozda,
uykuda, ölü.
Doğrusu:
Şiddette
ve savaşta diri, şiddetsizlikte ve barışta, ölü.
Şerh:
AB, son
500 yıldır içeride / kendine karşı barbar bir kıta değildir üstelik.
Devam:
1999’da
Minc, 1995 momenti için AB’nin ‘Yeni Orta Çağ’ını tanımlar. Ki bu da bir
ölülüktür.
Zihnin
ölümü olarak delilik olarak AB delidir, hem de barışla delidir (göçmenler
nedeniyle ve şimdi neo-foşizm proto’sunda o zaman).
Öyle olması gerekmediği halde, 1920’den 2015’e
dek hep faşisttir. Bunun koloniyalizmin tükenmişliği nedeniyle ve sonucuyla
olduğu kanısındayız. Kendini kenid eliyle bitirip, kendi eski kolonisi ABD’yi
yükseltip, üstüne bir de başına yeni kolonici yapmak, böyle bir süreç dizisi
yarattı gibi. Faşizm de en has kültürel deliliklerdendir.
Hipnozda
ve uykuda olan orta burjuvazidir. Ölümcül sonucu yaratan da o ayırtsızlıktır. Sonu
da ölümdür. Artık AB orta burjuvazisi yok. Cüzdanı sağdayken solcu olup,
cüzdanı solda olunca sağcı olan feleği
şaşmışlar var.
AB’ye
2015-2005 için 60-70 milyon göçmen gerekli. 1960-2015 içinki 20 milyon göçmen
deneyimi belli. Bu durumda, slaktivist AB orta burjuvaları, göçmenlere kendi
kanlarını çiriyorlar, kendi etlerini yediriyorlar, ülkelerininki de. İspanya İç
Savaşı’ndaki Koestler’in durumuna düşüyorlar. TC’de ise, Gün Zileli’nin anılarında
kendi anlattığı üzere, 1980’den önce gecekondularını yaptığı ve o sırada
onların yan gelip yattığı eski-köylü
lümpen proleterlerin, 1980 sonrasında onları askere ihbar etme ve işkenceye
yollama durumu var. O zamanki durumuyla bu da bir feleği şaşmışlık.
Bu
durumda ara şerh.
TC, sen
Tanzimat’tan beridirki AB’ciliğinle bir ölüsün ama alternatifin de yok.
Devam:
ABD’nin
2001’den beridirki kendini yok etme süreci düşünülünce, bunun tüm makro
kültürlerin sonu olması genellemesi işliyor gbi.
Yani:
ABD, sen
de artık bir ölüsün ama seni gömmeye çok var. AB’yi ise, tarihe gömdük çoktan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder