1960
doğumluyum. 24 yıl eğitim aldım. Lisansüstü mezunuyum. 28 yıldır seyyar
satıcıyım. Bu durumum ve artı zekat keçisi taklidim nedeniyle, lümpen
proleterya olumsuz davranışlarını bana sergiler hep.
Yine
öyle oldu:
Olay,
27.08.15 21:17 itibarıyla vuku buldu.
Birinci
kasada güvenlikçi vardı. Kendi kendine 5 parçalık olanları, kasasına devat
ediyordu espri yapıyordu kendince. Ben ona yönelince sırıttı ve kasadan kalktı.
İkinci
kasaya geçtim. Kasiyer vardı. Beni görünce, acilen üçüncü kasaya pas etti ve
kasadan kaçtı.
Üçüncü
kasada yine güvenlikçi vardı. 2,99 liralık çekirdeksiz üzümden az aldığım için,
avucumda uzattığım bozuk paralardan 1 lirayı çekti aldı, benimle konuşmaya
tenezzül etmedi. Kasa fişi de vermedi.
Ben bu
arkadaşların kovulmasını istemiyorum. Ancak, haftanın 7 günü Beyoğlu’ndayım. Bu
metni yazdığımı gidip onlara söyleyeceğim.
Ben
yalnızca insan olmalarının, zenginlerin kapıkulluğunu yapmamalarını,
emekçiliklerine öz-saygı duymalarını umuyorum. Sosyalist olmadım hiç,
oto-anarşistim. (Paranın otoritesini tanımam, tanısaydım, banka soyan müdür
olurdum, eğitimim o, BÜ İşletme 1987 mezunuyum çünkü, uzmanlığım da ticari
banka bilançosu.)
Bu
metin, er vyea geç idarecilerin dikkatini çeker, çünkü sosyal medyayı
izlediklerini biliyorum. Dava açmaktan o o çocukları kovmaya değişen tüm
yelpazedeki davranışlardan herhangi birini yapsalar şaşmam.
‘Shit-Will-Age
İstanbul’, bir üçlemenin üçüncü kitabı ve bu metin de orada yerini alacak.
Birincisi İstanbul Banallik Atlası. İkincisi Lümpenlerin İstilası. Bana bu
projeyi yazdıran dürtü, Temmuz 2014’te Kasımpaşa Parkı’nda açıkhavada yattığım
süre içinde geldi. 2 kitap yazıldı. Bunun da, beşte biri yazıldı.
Yeni Orta
Çağ’ın 1.-2 Cumhuriyet arasındaki yeni bir Fetret Devri dönemindeyiz Aralık
2013’ten beridir. İnsanlar toplu delilik histerisinde. Bugün bu yaşadığım
anekdot da, benim için bu anlamı taşıyor. İnsanlar, bir sırıtmayla ölene dek
işsiz kalabileceklerine henüz aymadılar. Kapitalizm, ‘çalışmak özgürleştirir’
aşamasında. Süpermarket emekçileri, günde 16 saat çalıştırılıyorlar, her gün 20
tanesinde bizzat izliyorum.
Göreceğim,
göreceğiz. Yazacağım sonucu.
Dipnot:
Şu anki imajım, internet fotomun aynısı ama saçlarım 1 numara. Bir de, tam bir
evsiz gibi yürüyorum. Ancak, giysilerim temiz ve üzerim parfümlü.
(27 Ağustos 2015, 21:30-21.45.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder