Cumartesi, Ağustos 08, 2015

Savaş ve Bağımsız Kürdistan Hedefi: Düşmedim Daha: Belki Lili Marlene



1983 Ağustos’tan beridir, yani PKK’nin ve Kürtler’in son yarattığı iç savaştan başlatılmadan önceden beridir, aynı şeyi söylüyoruz:
Kürtler TC’den bağımsız bir devlet kurmak istiyorlar.
Buna nasıl eminiz bu kadar?
Çünkü bize kendileri anlattı, Gayrettepe’de ve Selimiye’de.
Bugüne kadarki son 32 yılda, 4 kere, bu fırsatı yakaladıklarını sandılar ve her kezinde mikro konjonktür değişti, olanağı ellerinden kaçırdılar.
Hal böyleyken, omo beyazı abimiz ne demiş?:
“Son haftalarda yaşananlar; bir ‘eskiye dönüş’ mü, yoksa yeni ve daha karmaşık bir denklemin içinde miyiz? Sorulabilecek çok fazla soru var. Ne olursa olsun; ‘silahın bir araç olarak kullanımını’ izah etmek, giderek, daha da güçleşiyor.”
Öncelikle şu:
Çözüm süreci bar aldatmaca idi. Tıpkı AKP’nin diğer polemikleri, AB, ŞİÖ, Avrasyacılık, şu bu gibi.
AKP bir ABD-Yanki projesiydi ama alaturka kıvırtmaları çok tipikti. Özal-ANAP da, konuyla ilgili farklı davranmamıştı.
Abimiz, bunları bilmez mi?
Biliir ama bilmezden, görmezden ve yazmazdan gelir. Nedense, kendisine verilen suflelerin değiştiğine bile ayamıyor henüz.
1983’te de Irak, İran, TC Kürdistan’ları sorunu vardı ki Talabani-Barzani proto-feodal aşiret-familya savaşı, yüzyıldan uzun süredir var zaten. Son 5-10 yılın yeni parametresi Suriye oldu yalnızca. Böylelikle ABD, Kürt vitesini üçken dörtledi yalnızca (bakınız: ‘ABD’nin Kürt Kartı’ kitabı).
Çözüm süreci, madden ve manen kimsenin işine yaramıyor (idi).
PKK üzerinden, hatta IRA-ETA-PKK işbirliği üzerinden,  1984-2004 arasında, PKK’nin Dev-Sol’un bir tayfasından söke söke aldığı, AB uyuşturucu pazarı (ki o zamanlar yılda, Dünya = 900 / 3 = AB = 300 milyar dolar idi) var. % 10’u 30 milyar dolar ve 3 milyon kişiye ekmek kapısı demek bu, topraksız köylüye, vasıfsız-altıya, ümmiye, kent talancısı ve yağmacısı 3 milyon köyü yakılmışa ve TC’sel zorunlu iskana sürülmüşe... Ve 1 milyon Çingene’ye ve 1 milyon Afrikalı’ya ve en son da 1 milyon Suriyeli’ye: Global jenftirikasyon budur.
(Şerh: Fakir Baykurt ilginç bir örnek anlatır: Burjuvazi, köylülere yeraltından su çıkartır. Su acı çıkar. Toprak daha beter olur. Burjuvazi toprağı satın alır. Acı su kuyusunu betonlar. Tatlı su çıkartır ve köşeyi döner. Ne kadar tanıdık bir öykü, değil mi?)
Şu an bunun yerini insan kaçakçılığı ve sigara kaçakçılığı ladı. Onların da yıllık pazarları belli.
Bunların olabilmesi için, düşmanların işbirliği ve sınırların ihlal edilebilmesi gerekli ki o da barış değil, savaş demek zaten. Savaş ekonomisi demek, savaştaki negatif işsizlik (< % 3) demek (bunu bana rahmetli Demir Demirgil öğretmişti, Tansu’cuğumuzun da hocaşıd kendisi).
E, bunun için de savaş gerek.
Eh, iktidar sekinlerinden olan (her 2 tarafsal da) ordu için de savaş gerekli, çünkü savaşı unutuyorlar savaşmayınca ki bakınız 2010-2015 PKK’si gibi. IŞİD, onları 2015 başında feci ezdi geçti. Şimdi de, İran Kandil’de öyle yapıyor ve Talabani atına oynuyor, hep yaptığı gibi. Barzani ve Talabani tarafları ise, 25 yıldır savaşı unuttu.
O nedenle, ne oluyor?
TC TSK’sinin başına yavaş yavaş 1993 elemanları getiriliyor. Yakında, Ağar’ı da yeniden bakan olarak görebiliriz pekala. (Ben de bana DAL’da işkence yapan ve şu anda içeride olan Doktor ile oturup durumu tartışırım, ‘Balkan Cafe’de oludğu gibi)
Boşluğu IŞİD doldurdu, hem de öncüllerine yeni şerhler ekleyerek. PKK, TC’yi korkuttu ama IŞİD, PKK’yi korkudan altına ettirdi, savaşa / Kobani’ye giremediler bile, askerlerini geride tuttular. (TC’de Niyazi çok, o yüzden pek aldırmadılar telefata ama PKK’nin elemanı sınırlı ve sonlu sayıda ve onlar da en az 10 yılda bu işi, yani savaşmayı öğrenebiliyorlar.)
Tabii ki bu savaş-barış gelgitlerinin ve oyunlarının olabilmesi için, konjonktürel altyapı da gerekli idi:
AB kendi poposunun derdinde, ABD başkanlık yarışında. Rusya ve Çin, global hegemoni ısınma turlarında. Dolayısıyla, ortamın böyel küçüklere kalmasının nedeni bu. Eh, onların da aklı ve gücü, bu kadarına yetiyor ancak. Örneğin Suruç’ta, 30 küsur yerine, 300 küsur kişi ölmüş olabilirdi.
Şerh:
Burada, 30 kişilik ölümün 300 kişilik ölümden, medya geştaltı olarak daha etkili olabilme durumu var, örneğin genç ölümü ile HDP mitingi taraftarı ölümü arasında, kitlesel algısal ve etkisel farklılık var.
Yani:
Eskiye dönüş falan yok: Cehennemde sigara molası olabildi yalnızca: Bokun içine başaşağı alalım sizleri yeniden lütfen: 5. kere ve melokomikleşmiş olarak.
Soru kipi:
TC Kürt’leri, TC’den ayrılabilir mi?
Artık zor.
Hele hele, diğer 3 gruba galebe çalmaları ve büyük Kürdistan’ı kurmaları, aşağı yukarı imkansız gibi. En yakın aday, fiilen Barzani ama o da fikren en zayıf odak ki o noktaya getirilmesinin nedeni de bu: Kolay yönetilebiliyor ve kolay taraf değiştiriyor.
Bu durumda kakafoni ve dekreşendo olur ama özgün kaotik fraktal örüntüleri oluşur ki her 10 yılda bir de yöle lodu.
Eh, bir entelejensiya değil de, entellektüel olarak bizim işimiz, durumu nesnel yorumlamak ve enformasyonizasyon yapmak, dezenformasyonizasyon değil. Onu omo beyazı abilerimiz yapıyor zaten gönüllü gönüllü, kul kul.
Dipnot 1:
Bu metin için, fonda Ceylan Ertem’den ‘Düşmedim Daha’ geldi okurlarım için.



Dipnot 2:
Yani:
Fassbinder’in sentimental faşizmine ilk şerh, sentimental engizisyon ve sonra da ikisinin 10 diyalektiği, sentezi, dekadansı ve praksisi olarak bendenizden gelmiş olsun.
Dipnot 3:
Bildiğim ve yazdığım kadarıyla, bunu savaş alanından naklen ve ‘Lili Marlene’ estetiko-politiğinde, tarihte yazan ilk kişi benim. Salam Pax yok şmdi ve burada, İstanbul = ‘Shit-Will-Age’den ‘Domuz Salamı’ bildiriyor var. Umay Umay’ın ‘Orospu Kırmızı’sı var.
Dipnot 4:
Ertem, ne yaptığını biliyor ve bundan gururlu ve kibirli ama yapamadıklarını henüz bilmiyor, çünkü onun alanında rakibi yok. Oysa bir sanatçı, yapamadıklarını da bilir, Bosch-Bruegel-Dührer başustasal engizisyon deparından beridir böyledir bu. Ustaları sollamak muhakkak gereklidir ama bunu yapmak zordur, çok çok zordur.
Dipnot 5:
Uçurum dağından daha düzdür vadi (Ertem’in şarkısı öyle diyor), göçerler ise düzlükte ve aşkta yaşayamazlar. Yani, bazıları benim gibi, savaş, ölüm, delilik, engizisyon ve faşizm insanıdır, çünkü zehiri çok yuttuk ve artık onsuz olamayız, öyle olmasaydı da ölmüştük, paralı askerler gibi: Savaşmak için savaşıyoruz, taa ki son ve kalıcı barışı getirecek son savaşa dek. Ona ise, daha en az 500 yıl  var.
Dipnot 6:
Yani:
Kaçın.
Veya:
Ölün.
Veya:
Tuvalet-zımpara kağıdı olun.
Veya:
İsrail’i kurun.
Veya:
Kalın ve savaşın. Benim gibi. Dost ateşinizi sevmem, benim dost ateşim de öldürür dedesi. Doğrudan öldürmek için vururum çünkü. Yasımı sonra tutarım, kendi ölümlerimde yaptığım gibi.
2. Cumhuriyet, bir gün mutlaka.
Acelesi yok.

Gelecek hep gelir ve uzun sürer.

Hiç yorum yok: