Cuma, Ağustos 21, 2015

Belgeselci Wiseman

Altyazı dergisinin Ocak 2015 sayısında kendisiyle bir söyleşi yapılmış. Epeyi geçersiz saptamalarda bulunmuş. Bu metin, onun savlarını irdelemek için yazıldı.
Bir:
Kurmaca = belgesel
Demiş ama:
Kurmaca senaryo
Belgesel  ⊃x senaryo (çekim senaryosu kastedilmiyor)
İki:
Belgesel; ucuz, küçük ekiple çekiliyor, sinemadan anlayanlarla birlikte çalışılıyor, demiş.
Büyük ekipte sinemadan anlamayanların anlama olanağı artar ama belgesede çalışanların sinemaman anlaması için bir neden yok.
Artı, Herzog gibiler, hem kurmaca, hem de belgesel çekiyor.
İroni:
Onun kurmacaları belgesel gibi olurken, belgeselleri kurmaca gibi oluyor.
Üç:
Her sene 1 film yapıyormuş. Olabilir. Seçimdir. Daha azı da, daha çoğu da yapıldı.
Dört:
Öykülü, üstses yok, müzik yok.
Olabilir, seçimdir, tarzdır, üsluptur.
Belgesel = doğrudan anlatı(m)
Sanat = dolayım
Doğrudan sanat yok ama sanat belgesel var. Dolayımla, doğrudanlık daha kısa yoldar gitmek var. Çünkü zaten tüm sanat dilmeri dolayım, belgeselinkiler dahil.
Wiseman= nasıl
Flaherty = nasıl
Morris = ne ve az da nasıl, kişisl seçim babında
Dolayım = nasıl
Dolayım belgesel ≠ nasıl belgesel
Dolayım = anlatı metamorfozu ve soyutlama derecesi
Metamorfoz = nitelik
Metamorfoz ≠ nicelik (nicel değişimler, kendiliğinden nitel değişimler olsa da)
Beş:
Belgeselci, sinemacı, sanatçı; Atay’ın dediği gibi resmin içine kendini yerleştirir ama resmi de kendi içine yerleştirir, özellikle de burada belgesel tarihine. Wiseman’ın belgesel tarihi bilgisi ve belgeselci öz-bilinci çok çok eksik.
Bu da, eleştirmenlerin neden yönetmenlerden daha çok film seyrettiğini açımlıyor.

Bir savda bulunduğunda, onun resmi de sende olacak, o resimde sen de olacaksın.

Hiç yorum yok: