Pazartesi, Mayıs 27, 2019

Muhteris ve Kifayetsiz: 1940-1980 Dönemi Türk Yazarları: Önsöz


Bu deyimi ilk kez Ferhan Şensoy’un ağzından duydum. Bu deyim, 1940-1980 dönemindeki edebiyatçılarımızı topluca tanımlamak ve sıfatlamak için, en uygun terim gibi görünüyor.
Hırslı ama yetersiz:
Hepimiz böyle olabiliriz.
Bu deyimi diline pelesenk eden Şensoy da öyle: Örneğin, tiyatronun Beckett alanında, ‘Güle Güle Godot’ oyunuyla, tam anlamıyla öyle oldu: Üstelik, hem kendi biyografisi, hem de tarihçe, tam da Beckett-Godot çizgisinde seyrederken…
Bu satırların yazarı da öyle: Edebiyatın kurmaca-dışı alanlarında rekor kıracağım derken, zihninin oralarını buralarını kırmış biri kendisi.
O nedenle, iğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıracağız.
1940 Kuşağı, Cumhuriyet’in ilk toplumcu yazar kuşağı dalgasıydı. Bunu da; hapislerle, işkencelerle, ruh iflaslarıyla ödedi.
1960-1980 toplumcu kuşağıysa, 1940 Kuşağı’nın hatalarını dikkate almayıp, ödenmemiş özgürlüklerinin israfını, 1980 sonrasında ruh iflasıyla ve/ya döneklikle ödedi.
Asıl sorun, yazınsal biçim ve içerikti. Köy romanı olsun, imgecilik olsun, şairanelik olsun, şiirsellik olsun, eser nesnelliğinde ve yazarın öznelliğinde biçimi / nasılı, içeriği / neyi yazdığını açımlamadı hiç. Onun yerine, romanda şive konusunu, incir çekirdeğine eziyet çekişmelerle tartışır gibi yaptı. Ancak hiç kimse, 1945’teki 20 bin sözcüklük sözlükle veya 2015’teki 110 bin sözcüklük sözlükle yazmanın tartısının hesabını sorgulamadı ve bilançolamadı.
İşte bu açmazları açımlamak için de, bu kitap yazıldı.
(26-27 Mayıs 2019)

Hiç yorum yok: