2012 momenti:
2002’den beridir, 10 yıldır bu konu üzerine yazıyorum.
AKP iktidarı süreci boyunca tüm metinler, yakın dönemli gelecekbilim kestirimleri
idi.
Şimdi, kestirimlerin sınanması olacak: 2012-2013 boyunca.
AKP, parti-vites değiştirmeden, Dünya ve Türkiye tarihine geçmek, toplamda
20 yıl iktidarda kalmış olmak istiyor.
İstiyor da, evdeki hesap çarşıya uyuyor mu?
2000 sonrası ABD akil adamlarından Barrett, 2001’de Türkiye’yi zorla dünya
sistemine entegre edilecek bir ülke olarak haritalamıştı. Oysa, o zaman bile,
(bu bilmem kaçıncı yeni olan) yeni dünya sisteminin (yine zorla) içindeydik
zaten, bir denize de iki kez girilmez ki.
O sayede, Özal 100, Çiller, 200, Erdoğan 400 milyar borç yaptı. 700 milyar
etti. Bankalar da 300 milyar dolar borç yaptı, kredi kartı alacakları ile daha
çok kazanmak için (bu arada illegal tefecilerin aylık faizlerinin bankalardan daha
düşük olduğunu ve kredi kartı borçlarını daha düşük faizle üstlendiklerini
kayda düşmüş olalım). Etti, 1 trilyon dolar. 1 trilyon dolar da, (aslında var
olmayan bir kavram olan) sürdürülebilir borç için, son 30 küsur yılda ödemiş
olduk.
Nedense, Türkiye’yi toptan satsan, 2 trilyon dolar etmezmiş gibi bir his
içindeyim.
Bu yeni liberalizmin davranışları tuhaf:
Öncelikle, Obama gibi bir siyahı, kendi yıktıklarını temizlesin diye,
seçtirdiler.
Sonra, ölümcül düzeyde bağımlı oldukları AB’yi başlarından attılar.
Şimdi de, AKP’yi 10 yıl daha başımıza sarsalar mı, onu düşünüyorlar.
2 Irak Savaşı’nın da, ABD için astarının yüzünden pahalı olduğunu gördük.
Bunu mevkilerini yitirip, erken emekli edilen (eskiden bu sözcük ‘gömme’
anlamına gelirdi, şimdi ‘baştan savılma’ anlamına geliyor) akil adamların
kafasına taş düşmüş gibi, birden gerçeklere ayıp, kendilerinin yerine geçenlere
akıl yetiştirmeye başlıyorlar.
Ilımlı İslam modeli, 1990 momentli ve Fuller imajlı. Barrett, CIA muadili
bir yerin stajyeri olarak, o zamanlar misket oynuyordu.
AKP de, 10 yıldır ılımlı mı, yavaş yavaş kaynayan mı kaptaki kurbağa
olduğuna bir türlü ayamadığı için, haşlanıp haşlanmayacaklarını, dolasıyla
haşlanıp haşlanmayacağımızı, ne onlar biliyor, ne de biz biliyoruz. Henüz yani.
2012-2013’te göreceğiz.
Bir kere deniz bitti. Japonlar’ın bedava dağıtılan 100 milyon adet 100’er
dolarlık çeki, harcamayıp yine bankaya yatırması gibi, batık ülkelere
kredilerini verip de, batıp da, kurtarılan AB bankaları, kendilerine verilen
ABMB paralarını yine bankaya yatırdı. Bu aralık 2011 – Ocak 2012 momenti. Taze,
mis gibi depresyon kokuyor.
Sonuçta, borsa daha önce de dörtte birine düştü. Sonuçta, daha önce de
turistler yarıya düştü. Sonuçta, daha önce de milyonlarca kişi kredi kartı
borçlarını ödeyemedi.
Peki, bu kez farklı olan durum ne?
Felaketi herkes görüyor, herkes söylüyor ama önlem alan yok. 7 milyar kişi
felç olmuş durumda ve tarih arabası frensiz inişte.
AKP’nin, pardon Erdoğan’ın derdi ise, cumhurbaşkanlığı. Bir türlü, o
mevkiye 2012’de de 2014’te de otursa, 2015 genel seçimlerinde Türkiye’nin
külliyen mafiş olmuş olacağını hesaba katmıyorlar, onlar da kilitlenmiş
durumda.
(Daha önceden ANAP’tan deneyimliyiz biliyoruz, batan gemiyi önce tayfalar
terkeder. Birileri, 10 yıl ortadan kaybolur, sonra sütten çıkmış kaşık gibi,
‘kurtar bizi baba’ olarak geri döner. AKP’de ANAP’tan onlarca milletvekili var.
Çoğu o hesaptadır, eminim.)
Öncelikle, doların aralık 2011 serüveninin gösterdiği üzere, bu ülkede TCMB
ekonomiyi yönetemiyor. Kafalarındaki hesapla, gerçek dünya bambaşka çünkü. Daha
önce istihareye yatıp, rüya görmelerine izin veriliyordu. Bu kez batan gemi ile
birlikte terkedilecekler gibi bir his içindeyim.
Bırakılmazsalar, ABD ve AB’ye 500 milyar dolar zarara patlarız.
Yunanistan’dan ekstrapolasyon yaparak hesaplıyorum.
Obama-Clinton durumu gibi yani: Zenci başkan olabilir, kadın başkan bile
olabilir ama ateist başkan asla... Zencisi de, kadını da, paşa paşa kendisine
sufle edileni yapar ama ateist yapmaz. ABD’deki 2 partinin birbirinden farkı
yok. Durum bizde 2002-2007 AKP-CHP düeti ile benzer biçimde sahnelenmişti.
Kitle mi, dediniz; % 99 mu, dediniz; proleterya mı, dediniz?
Göreceğiz: Çok değil 2 yıl içinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder