Perşembe, Ocak 10, 2013

Bilim ve Maddi Tarih



Önnot:

Somut ve soyut dünya sistemi:

Somut dünya sistemi (Wallerstein) ile soyut dünya sistemi (bilim, sanat, düşün) çakıştırmak gerek. Sonra da karşılıklı istatiksel ilintilerine bakmak gerek.

(27 Aralık 2012)

+

Girizgah:

İdealist, romantik veya metafizik tarih bakış açılarından korunmak için, 19. Yüzyıl mekanik determinizmi çerçevesinde oluşturulan maddi tarih anlayışı, yüzyılı aşkın süreye sarkan düşüncesel gevşek örüntülülükler içirmiştir.

Aynı bakış açısı 21. Yüzyıl’a 2 makro karşıt tez sistemi olarak, hem neo-globalizm, hem de dünya sistemi ideolojileri ile varabildi.

Ancak, önnotta vurgulanan biçimde özellikle teknoloji nezdinde bilim olmak üzere oldukça maddi düzlemlerde seyreden kültürel üstyapı kurumlarının tarihsel zirveleri ile tarihin siyasi, askeri, iktisadi zirveleri arasında pek birebir çakışma gözlenememiştir.

Örneğin, ne 7. Yüzyıl Endülüs’ü, ne de 11. Yüzyıl Maveraünnehir’i tarihsel en zirve değillerken; öyle olan 16. Yüzyıl İspanya’sı yerine, diğer birçok Avrupa ülkesi bilimde, sanatta, düşünde zirve yaptı.

Keza, bugün ve burada bilimin, sanatın ve düşünün başkentleri yok artık. Her zaman olduğunca yalnız düşünen beyinler var. Örneğin, bilmem kaç yüzyıllık Fermat Kuramı’ın çözümü merkezden değil, çevreden gelirken, zirve matematikçiler (ya da öyle sayılanlar) ellerinden gelse, öyle bir şey olmamış gibi davranacaklar.

Bunun; hem türün yok olmasının, hem de başka bir türe evrilmesinin çakışması gibi; hem bilimin, sanatın, düşünün yok olmasının (dibe geçmesinin), hem de başka şeyler olmaya evrilmelerinin çakışmasınn payı da yüksek gibi.

Tuhaf olan durum, bu gerçeğin, bu gerçekçiğin kimsenin gözüne batmaması.

Bu durumda rönesans, engizisyon ve Yeni Orta Çağ bambaşka anlamlar kazanır demektir.

(10 Ocak 2013)

Hiç yorum yok: