Dünya Güneş Sistemi’nde yer alır. Güneş Sistemi yaklaşık 4,5 milyar
yıllıktır.
Dünya Güneş’ten şu anda ortalama 150 milyon kilometre uzaktadır.
Güneş Sistemi gezegenlerinin bazıları,
Güneş’ten uzaklığa göre, kabaca şu oranı / birimi sergilerler:
4, +3 = 7, +3 = 10, +6 = 16, +12 = 28, +32 = 60, +64 = 124, +128 = 252.
Bunu ilk saptayana binaen, buna ‘Bode Yasası’ denir.
Pluto 9. gezegen değildir. Güneş Sistemi’ne sonradan dahil olmuştur.
Sonuncu sıradaki yer, o nedenle Neptün’ün değil, Pluto’nun oranıdır.
Yani, Neptün eskiden Güneş’e daha uzaktı ve Pluto gelip onu içeri iteledi.
Bu gelgit devinimlerine, gezegenlerin birbiri üzerindeki yerçekimi rezonans
etkileri neden olmuştur.
Dünya Güneş Sistemi içinde yaşanabilir bölgedeki tek gezegendir. Venüs
biraz içeride, Mars biraz dışarıda yer alır.
Eğer, Güneş Sistemi az gezegenli sayıda bir sistem olsaydı, bu denge
kurulmayacaktı. Örneğin tek gezegen, zaman içinde yörüngesini, içeriye veya
dışarıya, yani yaşanabilir bölgenin dışına taşıyacaktır.
Bunun nedeni, yıldız sistemlerinin Galaksi Gökadası merkezi çevresindeki
turlarıdır. Güneş Sistemi’nin bir turu 225-250 milyon yıl sürer. Yani bugüne
dek 20 tur tamamlanmış durumuda.
Bu turlarda tüm sistemler aynı hızla devinmez ve birbirine yaklaşıp birbirinden
uzaklaşabilir. Bu da birbirleri üzerinde yerçekimi etkisi yaratır. Bu nedenle,
yıldızlarını, hatta gökadalarını terketmiş gezegenler saptanmıştır.
Dünya üzerindeki yaşam 3,5 milyar yıllıktır. Kezlerce tümüyle yok olmanın
eşiğinden dönmüştür.
İnsan türünün insan türülüğü hepi topu son 50.000 yıllıktır. Yani, 5
milyarda 50.000, eder yüz binde bir oran.
Diğer yıldız sistemlerinin kendi yaşanabilir gezegenlerini bu kadar uzun
süre dengede tutması olasılığı pratikte sıfırdır.
Ayrıca, bu yalnızca bir parametredir. Yeryüzü’ndeki yaşamı ölümcül düzeyde
etkileyebilecek 10 kadar parametre daha mevcuttur.
Tabii, bu demek değildir ki buradaki yaşam bir yaratıcının lütfudur.
Yalnızca, 100 milyar kere 100 milyar çeşitlemede gerçekleşmiş, bir makro-sistemdir.
Eğer varsalar, diğer zeki canlıların, insana yakın formda olması gerekmiyor, hatta olmaması gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder