Pazartesi, Ocak 21, 2013

Doktor ve İlaç




Bir alıntı metin:

“Medyada sık sık gereksiz ilaç kullanımından yakınan, ilaçların yan etkilerinden söz eden haberler ve yorumlar yer alıyor. Bu sorunun önemli olduğu inkâr edilemez. Ama en az bunun kadar önemli başka bir sorun daha var: Mutlaka uyması gereken tavsiyelere ya hiç ya da eksik uyan, düzenli ilaç kullanmayan yüz binlerce insanın hayatlarını tehlikeye attığı bilimsel kanıtlarla ortada.”


... ve bir yorum:

Doğrudur, çevremde doğrudan bunu gözlüyorum: Ben ilaç almayı sevenler grubundanım ama tanıdığım insanların tamamına yakını, örneğin grip olunca bile, hiç ilaç almamayı ve sürüm sürüm sürünmeyi yeğliyor.

Aspirin veya vitamin gibi ilaçların 50 yaş üstünde, abartmamak kaydıyla, sürekli kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

Ancak, bazı ilaçlar var ki bir türlü emin olamıyorum. Örneğin, anti-depresif ilaçlar: aynı ilacı farklı zamanlarda kullanıp farklı sonuçlar yaşamış biri olduğum için ve bir de uzun vadede etkilerini bilmediğim için, bu ilaçlar hakkında kafamda hep sorum imleri dolu.

İnternetten bilgi edinilmesine de karşılar ama muhatap olduğum doktorların çoğu da, verdiği ilaçların eczane muadilini veya tam işlevini pek bilmiyorlar gibi.

Keza, ecza dolaplarının ilaçla dolu olmasına gelince, 50 yıldır o ilaçların neden tek tedavilik paketlere (diyelim antibiyotiklerde 1 haftaya) ayarlanmadığını bir türü anlamamışımdır.

Sorun hala eğitimsizlik. Bugün eğitim ortalaması eski ilkokul, yani hepi topu okuryazarlık düzeyde. O da, 40 olan yaş ortalamasında en son okunmuş metnin 30 küsur yıllık olmasına denk geliyor gibi. Fiilen ümmeyiz yani.

Eczanelerin ilaç önermesine karşı değilim. En azından ağır olmayan hastalıklarda. Ancak, hastanın karnesine kendisinin eczaneden reçetesiz aldığı ilaçların neden yazılmadığını da anlamış değilim. E tabii, bir de aile efradına yazdırılan ilaçlar var.

Bazı ilaçlar var ki yan etkileri onyıllar sonra çıkabiliyor ama bildiğim kadarıyla, habire gelen yeni bürokratik düzenlemeler nedeniyle, bir kimsenin ilaç şeceresini çıkarmak pek mümkün değil gibi.

Denebilir ki bu ülkede herşey nasıl ki sağlık düzgün olsun?

75 yıldır yıkılan cumhuriyetin, muhatap kılındığı önesürülen son 10 yıllık reform akışının bizi henüz bir yerlere taşıyamadığı ortada. Son 2 aylık süreçte sağlık sorunlarını, hastane, doktor, eczane, ilaç, iğneci, pansumancı gibi epeyi kalabalık etkenleriyle bizzat yaşamış durumdayım.

Gördüğüm kadarıyla çok bariz bir durum var:

Sevgili halkımız, düzene, devlete, sisteme bağlılığını ve inancını epeyi yitirmiş durumda. Sistem; iğreti, dingildek, kaypak, vd... Hani, hiç bir yerinden tutamıyorsun, işte öyle bir şey...

AB’de sosyal devlet çökmekte, bizde ucundan denendi ve bizde de feci çökmekte. Üzülerek kaydediyorum ki çok yakında genel halimiz, Goya resimlerindeki gaddarlığın, sağlık sisteminde de yeniden canlanması olacak gibi...

En kısa öz sonsöz: Son 6 haftada birkaç kez kendimi mezbahada gibi duyumsadım: Gırtlağında satır yani.

Hiç yorum yok: