NEP 17
Yeni ekonomik parametreler devreye girerken, eski alışkanlıklar da devam
ediyor:
“... Apple tam 121.3 milyar dolarlık nakit üstünde oturuyor ve bu nakitin
yüzde 68 kadarı da ülke dışında kazanılan ve yatırılmak için bekleyen nakit
olarak kayıtlarda bekliyordu. Benzer şekilde Microsoft 66.6 milyar dolar nakit
tutuyor...”
Nakit aşkının kaynağı da şuymuş:
“...bugünün üretimi 'just in time' denen metotla yapılmakta, çok az stok
tutulmakta ve sofistike arz zinciri yapıları kurulmakta. Böyle bir ortamda da
bilançolarda stok ve alacak tutulmamakta ve ödemeler de derhal ve nakden
yapılmakta.”
Bu bir yol.
Diğer bir yol da, ya herro, ya merro diyerek, sanal paraya, borsaya,
tahvile, vd girmek. Borsada 1’e 3 de kazanabiliyorsunuz, 3’te 1’e de
düşebiliyorsunuz.
Nakitte ise, pek pek % 95-99’da kalıyorsunuz. (Kimsenin dikkat etmediği
şey, o paranın gerçek satın alma gücünün / momentinin aslında daha çok
olduğudur.)
Tabii, aradaki fark şu, küçükler risk alıyor, büyükler (Apple, Microsoft,
vd) risk almıyor. E çok basit: 10.000 doları borsada kaybeden çok ama hayatları
devam ediyor ama Microsoft batarsa, bir daha çıkamaz geri.
Bir de şerh: Yüksek teknoloji şirketleri aşırı kırılgan konumda. 15 yıllık kısa
tarih, batan yüz milyarlık şirketlerle dolu: Hem moda-demode olma sözkonusu,
hem de alanınıza şakkadanak zararına giriveren yeni oyuncular sözkonusu. Bu aşırı
kırılganlık, nakiti de geçersiz / işlevsiz kılabiliyor. Google dediğin, reel
sektörde neye yatırım yapacak ki? Sanal gözlüğe mi? (Bu vurgu, 10 yeni tartışma
konusu demek ve bu tartışmaların açılımı 100-150 yıllık gelecek tekno-ekonomi
tarihi demek.)
İşin içine, bir sonraki adım olarak, takas ve yarı kapalılaşan ekonomiler (kimi yerel, kimi mafyasal) ve artan
ölçekleri hesaba girmekte.
Çok önemli bir vurgu: Yıl 2013’te
Dünya yetişkinlerinin yarısının banka hesabı bile yok. Bu oran, G-7 için %
90 iken, en alttakiler (Afrika, Mali) için pratikte % 0-5. Tasarrufu bile olmayan
bir kitleye ne satabilirsin ki? Banka hesabı bile olmayan birine kredi kartı
versen ne olur ki? Ahan da, 30 küsur yıllık
saf globalizmin sonucu bu işte hepi topu.
Bir şerh daha: Buğday gibi reel metalara ve sektörlere, ‘forward / sanal’
alımla sanal para da girdiği için, nakit paranın gücü gevşetilmiş olmakta.
Sanal para, kendi evrenini çürüttüğü gibi, reel para evrenini de çürütmekte (bu
durumda sahte çek ve sahte senetten farkı yok aslında). (Bu arada bu reel para, ne denli reel bir tanım,
ayrı konu.)
Kıssadan hisse: Küçüklerle büyüklerin birbirlerinin aslında yapacaklarını yapmaları, daha çok savaşta ve
siyasette görülen, bir pozisyon değiştirme durumudur. Nasıl ki sağ partiler sol
partiler olabiliyorsa, tutum-davranış ayrışması, ticarette de benzeri bir
biçimde gözlenebilmiş olmakta.
Bu pozisyon değiştirme, başka alanlara davranışın
töreleşmesi olarak aktarılırsa, yeni ekonomi yoğrula yoğrula yeni hamurunun
kıvamını ve karışımını tutturacağa benzer.
Ne zaman mı?
3 vakte kadar canım işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder