Salı, Eylül 01, 2015

Güle Güle Oliver Sacks



Sacks vefat etmiş:
“Aralarında aynı isimle sinemaya uyarlanan ‘Uyanışlar’ın da olduğu kitaplarıyla tanınan ve kış aylarında kanser hastası olduğunu açıklayarak sevenlerini üzen, İngiliz nörolog ve yazar Oliver Wolf Sacks, 82 yaşında yaşama veda etti.”
Sen benim için ustadan öteydin Sacks.
Sen benim için arkadaştan ve dosttan öteydin. Bir beyindaştın. Üstelik bambaşka disiplinlerde seyrettiğimiz halde, ortak bir dili konuştuğumuzu gördüm.
Bana nörolojiyi ve nöropsikiyatriyi bir kez keşfettirdin.
Doğrunun ne olabileceğini, doğru soru sormayı, marjinallerin ne denli haklı olduğunu da...
‘Mars’ta Bir Antropolog’la bana otizmimi, katatonimi, Asperger’imi kabullenmeyi ve sevmeyi öğrettin. Beynim 2 kez kendini kapatma noktasına gelecek denli, otistik eğilimli olduğu için, bir bakıma beni zihinsel ve bedensel ölümden de kurtardın.
Bir renk körünün ve artı bir körün renkli ve/ya tümüyle görmeyi reddebileceğini de bana sen öğrettin. Bu, maraziliği istemek değil. Bu, içsel metamorfoz’u ve tao’yu istemek.
Sayende, milyarda birlik en az 50 vaka tanıdım: 50 çok özgün beyin öyküsü. Sonradan anladım ki bu istisnalık milyonda birden sık ve ben yaşama zaten milyonda birden daha düşük olasılıklı istisnalarla girmiştim, anımsamadığım bebeklik dönemimde. O nedenle, bana yol gösterici de oldun.
Ancak, kendi öykünü anlattığın ‘Kaybolan Bacak’ta feci çuvallayarak, beni ters köşeye yatırdın. Böylelikle, başkalarını çok çok iyi anlatan birinin, kendini ve kendi derdini hiç mi hiç anlatamayacağını da (ve tersini de) görmüş oldum.
Senden küçük olan, senin gibi Musevi olan ve senden önce ölen Klawan seni birkaç noktada sollamıştı. Bu, beni önce şaşırttı ama yukarıdaki durumun başka biçimiyle düşününce, durumu anladım.
Hataya karşı hoşgörüyü de öğrenmiş oldu sayende.
Güle güle Sacks.

Seni beynen sevdim, kalben değil.

Hiç yorum yok: