Salı, Eylül 22, 2015

Kurmaca Terör Öyküleri: Opus 1

Koç’un kayıp zeplini bulunur veya yeniden imal edilir.
Bir derbide en büyük stadın üzerine getirilir.
Zeplin, napalm bombalı, düşük ısıda patlayan ve dış görüntüsü futbol takımı temalı oyuncaklarla doludur. (ABD, bunu Vietnam’da kullandı.)
NBA maçlarında olduğu gibi, zeplinden aşağıya havalı tabanca atışlarıyla onlar, 50 bin kişiye yaklaşık-homojen olarak atılır ve dağıtılır. Halkımız onları kapışır nasıl olsa.
Sonra, kendi de elips biçiminde olan zeplinin çepçevre çevresine dizilmiş asıl-bombalar ve elips biçimindeki stada homojen atış yapabilecek biçimde pozisyonlanır.
Patlama anından 30-45 saniye sonra, 50 bin kişi yanarak ölmüş olur.
Dipnot:
Bu kurmaca terör öyküleri dizisi, TC’deki sonu ‘-SAM’ (Stratejik Araştırma Merkezi) ile biten tüm kurumlar için beyin cimnastiği ve devletin kollulk kuvvetleri için de sınav sorusu ve ön-uyarı sistemi olarak tasarlandılar ve tasarlanacaklar.
Bunların suç sayılabileceğini biliyorum. Başlarına kurmaca oldukları belirtildi. Mizah başlığı altında da yayınlanabilirlerdi. Ancak onlar ciddi ve 10 tanesinden en az biri aynen gerçekleşecek.
Bu zeplin terörü kurmacası, Milliyet Yayınları’nın 1970’lerde yayınladığı, ‘Kanlı Pazar’ romanındaki anafikirde aynen vardır.
İkiz Kuleler’in vurulması da, yine aksiyon romanının birinde yazılmıştı önceden.
Bu tür kitlesel vurmaların öldürme kapasitesi, 1975 Barbara Streisand ABD New York Central Park konseri için 1 milyon kişi, 2010 Brezilya Rio de Janeira plaj konseri için 3 milyon kişi, Filipinler Manila Papa 2014 ziyareti için 5-6 milyon kişi olmakta. Sürüsellikte evriliyoruz yani. Nasıl bir evrim ise bu.
Alan büyüdükçe ve biçimi ana geometrik formların dışına çıktıkça, öldürme yüzdesi düşer ama onlar için de çapraz tasarımlar üretecek birileri her daim çıkacaktır, emin olunabilir bundan.
Gerçek vaka irdelemesi:
İkiz Kuleler’i o zamanlar günde 100-150 bin kişi ziyaret edermiş. Ölen kişi sayısı ise, 3.500 idi. Çünkü sabah mesaisi ancak başlıyordu ve günde 10-30 turnike sözkonusuydu. Bu, eksi puan. Merkezi yönetimin hıyarlıkları (102 Dakika, Goa Yayınları) ölü sayısını arttırdı, çünkü ikinci vurulan binayı terk edenleri yukarıya geri gönderdiler, bu artı puan, yani ölü sayısı için. Binalardan çıkabilenlerden epeyisi, uzaklaşmadıkları için, yıkılanların altında kalarak öldü, bu da artı puan, beynini kullanmak için ise eksi puan. İtfaiyecilerin önemli bir bölümü, hedefsiz ve sonuçsuz (kurtarmasız) kamikaze olarak öldü. Bir büronun müdürü ise, çalışanlarının önüne kendi düşerek, ters yöndeki emirlere karşın, hepsini dışarı sağ salim çıkardı ve uzaklaştırdı, yani o örneklemede (diyelim birkaç yüz kişide) 0 ölü var, 0 ölü: Ciddi oyun ve kriz yönetimi bu oluyor, gerisi laf-ü güzaf.
Çıkış:
Biliyorsunuz yazılım şirketleri, kendi virüs programlarını satabilmek için, sıradan insanların bilgisayarlarını bizzat kendileri vurur.
Ben bunu yapacak değilim. Ben yalnızca tez ve antitez tasarımcısıyım. Benim için, Makyavelli de aynıdır, Neçayef de... Gerilla terörü de aynıdır, devlet terörü de.
Ben Dr. House gibiyim:
Çözümü gösteririm ama hastayı kurtarmak benim derdim değildir pek.
Ek bilgi:
Koç zeplini bundan 16 yıl önce kaybolduğunda, bir tek o vardı. Şu an için ise, başbakanlık, ordu ve şirketler olmak üzere, epeyi yerde zeplin var imiş. Bozdur bozdur harca yani.

Hiç yorum yok: