Önbilgi:
Bu türden bilgiyle, ekonomi konusunda yazdığım son 30 yıldır ilk kez
karşılaştım. Karşılaştır-karşıtlaştır için mükemmel bir veri tabanı oldu bu.
Bir
haberden notlar:
“... yurtiçi
tüketim, yılın ilk 6 ayında enflasyonun üzerinde bir artış göstererek 673
milyar 363 milyon 820 bin lira oldu.”
“926
milyar 22 milyon 237 bin liralık harcamalar yöntemiyle, Gayri Safi Yurtiçi
Hasıla'nın (GSYH) yüzde 72,7'si yurtiçi tüketimden kaynaklandı.”
“Bu
dönemde, yerleşik hanehalklarının yurtiçi tüketimi 638 milyar 826 milyon 288
bin lira, yurtdışı tüketimi ise 6 milyar 778 milyon 232 bin lira oldu.
Yabancıların Türkiye'deki tüketimi de 34 milyar 537 milyon 531 bin lira olarak
kayıtlara geçti.”
“Yerli
ve yabancıların Türkiye'de yaptığı harcamaların dağılımına bakıldığında, en
yüksek payı yüzde 26,9'la gıda, içki ve tütün harcamaları aldı.”
Durumumuz
kabak gibi ortadaymış.
Yorumlar:
Aylık
1.333 liraya geliyor. En azından ilk 6 ay için, enflasyondan büyük büyüme, şu
anki tüketim kilitlenmesinden önceki durum demek.
7 milyar
dolar yurtdışında harcayıp, yabancılara yurtiçinde 34,5 milyar dolar
harcatıyormuşuz.
Yine,
2010-2012 harcamaları için, sonuç biraz hızlı yükselmiş gibi görünüyor. Bu da,
eğer sayıları geçerli sayarsak, 2012-2014 için, yine enflasyondan hızlı tüketim
artışı demek olur. Ancak, buna kuşku şerhi koymuş olayım.
18 milyar
dolarlık gıda alıp, 18 milyar dolarlık gıda satıyoruz. Ucuz gıda satıp, pahalı
gıda alıyoruz. Örneğin yerli muz, yabancı muzun yarı fiyatında ama lezzeti
yerlininkinden daha iyi ama yine de daha ucuz.
Yurtdışında
7 milyar dolar harcayıp, aslında hepi topu 1 milyar dolarlık mal ve hizmet
satın alıyoruz. Turistler, çoğu gıdaya ve alkole olmak üzere, 34 milyar dolar
harcıyorlar ama bizim 50 liraya yediğimiz eti, onlar herşey dahil ile 20 liraya
yemiş oluyor.
3 tane 1
birimlik yerli oto satıp, 3 birimlik 1 yabancı oto satın alıyoruz. Otoların
tamamına yakını, yabancı bu ülkede.
Tüm
bunlar, fırsat / ikame maliyeti. 5-10 sente yediğimiz domates, bu yaz 1
dolardan aşağıya düşmedi örneğin, çünkü Rusya’ya ucuza ihracat yapıyoruz ve
yerli tüketim talebi, iç yerli arzı geçiveriyor.
Tabii ki
hala en büyük harcama kalemi gıda.
Ancak,
orada yazmayan da şu:
İnsanlar,
son model ve 3 bin liralık 4,5G alacağım diye, 50 yıldır, yılda 10 kilo et
tüketiyorlar bu ülkede.
Sonra da
durumumuz, bilek kalınlığında, üç bukleli, tahıl dışkısı ve çocukluktaki
proteinsiz beslenmeden dolayı, kitlesel zeka geriliği oluyor sonuçta...
Dipnot:
Neyse,
deniz bitti, tüketim kilitlendi, herkes nakite geçti.
Ancak,
özellikle döviz bazında olanlar olmak üzere, borcu olanlar, son 32 yılda 6.
kere olmak üzere ve 1 kere daha batacaklar.
Artı:
Kredi
kartına taksit geri döndü. Bu da, batışı hızlandıracak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder