Yeni
Orta Çağ’ın gelindiğini, en çok sarıkafa 1. Dünyalılar’ın ve G-7’lilerin, bizim
Türkler’den beter aptallıklar ve cahillikler yapmasından anlıyorum. 500 yıllık
bir koloniyalizm, 350 yıllık bir Aydınlanma ve Bilim Devrimi ve sonuç, 0’a 0,
elde var 0, bile değil, eksi yahu, resmen eksi. Yani, AB kendini 1250 Orta
Çağ’ından daha geriye bir noktaya, bile ve isteye çekiyor. Hem de göbek atarak.
Bunu
nereden söyledik?:
Suriyeliler’i
Almanya’da alkışlarla karşılamışlar.
Kah kah
kah, kih kih kih.
Biz 4
yılda neler çektik, bunu dinleyecek kimse yok mu?
Şu an
100 bin Suriyeli TC’de iş kurmuş durumda.
Yenibosna
ötesinde Suriyeliler, Kürtler’i tuş ettiler. Tüm kirli ve karlı işlere el
koydular, çöpçülük, hurdacılık, seyyar satıcılık, şu bu. İsteyen Küçükpazar’a
uğrar, onlarcasını görür şu aralar...
Bir
fıkra vardır:
“Mazohist
sadiste demiş ki:
-
Acıt
beni, acıt beni.
Sadist
de mazohiste demiş ki:
-
Acıtmıycam,
acıtmıycam.”
Böyle
absürd ve grotesk bir durum bu.
Bu
arada, Hitler’i çıkarmış Almanya’dan söz ediyoruz. 50 yıllık Alamancı Türk
deneyimini yaşamış Almanya’dan söz ediyoruz.
Demek ki
buradan çıkan sonuç ne?
MS
400’de Hunlar Roma’ya, MS 800’de Vikingler bugünkü tüm AB’ye barbar
saldırılarını başlattığında, uygarlar durumu pek de öyle infialle
karşılamamışlar anlaşılan.
Zaten
Romalılar, onları ayakçı olarak çalıştırıyorlardı. Hani bizim Türkler, köle
asker Kölemen iken, Mısır’da ülke yönetimine el koymuştu ya, onun gibi olmuş
sayılır Roma’da işte: Atilla Roma’da eğitim görmüştü zaten.
Bu
gözlem, hiçbir kitapta yazmaz.
Ancak,
yazan şudur:
MS 1500
gibi Etienne de le Bottie ‘Gönüllü Kulluk’u yazar. Aynı oyunun dışında kalmayı
seçen ve ilk denemeci olan Montaigne, hem kendi yazdıklarını, hem onun kitabını
basar, bir kenarda rantiye-emekli olarak yaşarken. Aynı biçimde Lao Tzu da,
devlete entegre olmaktansa, Çin Seddi’ni Batı’ya
doğru geçerek tarihten kaybolur ve bilindiği kadarıyla bunu yapan ilk
Çinli’dir ve hala başka örneği kayıtlı değil gibi.
Peki, ne
olacak halihazırdaki durumda?
1 milyon
Suriyeli 90-100 milyon Almanyalı’yı kafadan 100 yıl geriye götürecek. Bu, tam
da Zaytung’un ‘abi biz, şeele Malazgirt’ten bi çıkıp, bi daa geri girsek’
türündeki kara mizahının aynıdır.
Almanlar
da, öz-faşizmlerini tazelemek için, mazohistçe dışarıdan barbar-faşist ithal
ediyorlar ve 20. Yüzyıl başına kültürel ve zihinsel regresyon yaratılorlar
kendi kendilerine.
Hoş,
bunu İsveç de, Kürtler’e yaptı. Onlar da, gidip babalar gibi, başbakan Olof
Palme’yi öldürdüler.
Ara
şerh: Bu olayın, bir polisiye romanda, olayın gerçekleşmesinden yaklaşık 10 yıl
önce, marksist bir çift tarafından, kurmaca olarak aynen yazılmışlığı, sanatın
avangardlığını ve yaşamın önüne geçebilirliğini bir kez daha kanıtlamıştır.
Yani:
Böylelikle
Fassbinder, gerçekten Birleşik Almanya faşizmini öngörmüş ama öngöremediği şu
olmuş:
Suriyeliler
asimile edilemezler, çünkü asimilasyona onlardan daha meyilli Türkler bile
asimile edilemedi ve Fassbinder, bunu 1960-1980 arasında bizzat yaşadı ve
gözledi ama anlamadı, ayrı konu.
Oysa,
adını anımsamadığım bir Alman daha 1980’de şunu demişti:
“Yalnızca
bir Türk olduğu için, ben hiç kimseyi sevmek zorunda değilim.”
İşte bu.
Yalnızca mazlum olduğu hiç kimse
sevilemez. Bu
salaklık ve cahillik olur.
O
mazlumluk yanıltıcıdır. Biz, bunu 4 yıl yaşadık ve tanık olduk. Buyursunlar alsınlar,
2,5 milyon karakafayı, tepe tepe kullansınlar.
Sonuç
mu?:
Nasıl ki
50 yıl sonra ABD’iller artık YMCA olmayacaksa, 50 yıl sonra Almanlar da esmer
bir ırk olmuş olacaklar, zaten yarım porsiyon siyah saçlılar, tam porsiyon
olacaklar. Çünküms, Suriyeli penisi sever çok YMCA Alaman hatun çıkacak. Hani,
Fassbinder’in ‘Korku Ruhu Kemirir’ filminde Türkler için olduğu gibi.
Ah
Fassbinder, yaktın beni.
Çıkış:
Şu an
benim gözümde AB, aslan-serçe fıkrasında olduğu gibi, aslan fallusuyla intihar etme arzusunda olan serçe gibi. Ve fakat
aslan da, sadist mi sadist: Tecavüz bile etmeyebilir AB’lilere, o kadar yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder