Pazartesi, Ağustos 08, 2016

Bir Halil İnalcık Eleştirel Okuması

Daha önce, kendisi hakkında 5-10 genel metin yazmıştık. Sonra kendisi vefat etti. Şimdi ise, onun için bir mezartaşı niyetine, onun neden epistemik 0 ve hatta eksi epsilon olduğunu açımlayacağız: Kendini en uzman saydığı alan olan Osmanlı tarihi hakkında bir metinle ve onun eleştirisiyle.
Kitap: Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet, İş Bankası Yayınları, 2016.
Alıntılar, sayfa ve tam başlayan paragraf sırasıyla olacak.
Makale: Osman Gazi, Uç Toplumu ve Kültürü.
Özet: Osman Gazi, Moğollar’ın istilasının parçaladığı Anadolu Selçuklu Devleti’nin artıkları arasında fırsatçılık yaparak sivrilir. Sivrilir, çünkü en küçük ve Bizans’a en yakın olan beyliktir.
İnalcık’ın makalesinde dişe dokunur tek bilgi, Umur Bey’in kardeşi Hızır Bey’in, o öldürülünce, savaşma ticaret yap, oportunizmi göstermesidir. Gerisi, bildiğimiz rivayei muhtelif hikaye.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin asıl adının Konya Rum Sultanlığı olduğunu yazmaz örneğin. Rum’un Roma demek olduğunu da yazmaz, Bizans’ın (en azından Türkler’ce / Müslümanlar’ca) Roma sayılmadığını yani.
Alıntı (34, 2): Osmanlı Beyliği, Uc’lardaki Türkmen beylikleri tarihinin bir parçası olarak ele alınmalıdır.
Yorumlar.
Bir: Osmangiller Türkmen değildir, Oğuzgil’dir. Türkmenler, Hazar-Aral arasıki karışık halkların, bir gelenek olarak ‘ben Türk’ anlamında ‘Türk-Men’ adını almasıyla oluşan melez bir halklar yığınıdır, çoğu Türkik değil, İndo-Avrupa kırmasıdır. En azından 1100 Ön Asya momentinde. Oralar epeyi karışık olduğu için oluşan göç dalgasıyla Anadolu’ya kadar gelmişlerdir, Kuzey Hindistan’lı Çingeneler de.
Alparslan’ın amacı Anadolu’yu değil, Suriye’yi fetih idi, Bizans saldırınca, onlarla savaştı ve onları yendi ama Anadolu’ya yine girmedi. O 1072’de ölünce, ardılı beyler bu işi yaptılar, 20 yılda ve tümüyle.
1100-1300 arasında Anadolu’da belki 50, belki 100 beylik oldu. Beylikiçi belikçik düzeni nedeniyle, bunlar hala kayıtlı değil. Hutbe de okutmadılar, para da basmadılar. Bir bölüm çok kısa süreli egemen oldu.
O ne diyor peki? (34, 3)
“Uç hayatı büyük tehlikelerle dolu olup, büyük girişimler ister.”
Onu yapanlar, 1100 öncesi gelenlerdi. 750 Talas Savaşı’ndan sonra Ön Asya belki 500 yıl hiç sakinlemedi. Halklar da göç etti, doğuda Himalayalar vardı, o nedenle batıya.
Babailer bölümü (38-39), dinler tarihi açısından şöyle:
İsevilik’te olduğu gibi İslam’da da dini sonradan kabul edenler, çok karman çorman melez / senkretik mezhepler üretti, tamamı da geçici oldu. İslam tarihinde bunlardan birkaç 100 tane var.
Gaza ve Gazilik (41-43), bildiğimiz talan kültürü. Şehitlik adı altında, ölen ölür, kalan sağlar zengin olur, malı götürür, uygulandı. Sonra da, sınır boyu tekkeler kurulup, sivil halk beslenip bakılıp, asimilasyon sağlandı. Onların artı-değeriyle yani.
Bu konuya İbrahim Okçuoğlu ‘da (ama epeyi dağıtarak), Ebubekir Ceylan da irdelemiştir. Yani, 1000-1350 Anadolu tarihi, Dünya Sistemi içinde resmedilmiştir çoktan. İnalcık , Annales Okulu’ndan dem vursa da, bunu 100 yıllık ömründe hiç denemedi.
O nedenle o bir derlemeci, telif tarihçi değil.
Epistemik eksisi oradan, yanlış derlemeci çünkü.

(2 Ağustos 2016)

Hiç yorum yok: