Çarşamba, Ağustos 10, 2016

Gördüğüm Miting

Eğer İstanbul, bir birlik ve beraberlik ortamında böyleyse, gerçek ve büyük bir felaket durumunda, daha önce tanımladığım düzeyi, yamyamlık ötesine alıyorum.
Bakırköy’den Taksim’e 19:00’dan 21:30’a kadar olmak üzere, 2,5 saatta ve 4 araçla geldim. Saat 19:30’da bile herkes yürüyerek, mitingden kaçıyordu, varoşlara doğru.
Duyurular geçersizdi, hiçbir hat çalışmıyordu. Kapatılması gerekmeyen hatlar kapatılmış. Onlardan kalan 1-2 otobüs 3 katı yolcu taşıdı.
Şöförlere emir verilmiş, akbil basmadan sokmayın, diye. Bu nedenle, binemeyenlerle şöförler arasında kavgalar çıktı.
Otobüstekiler, yumurtadan yeni çıkmış civciv gibi, varoşlarından çıkmış, Suriye’den bile değil, Afganistan’dan gelmiş gözlerle, asıl İstanbul’a bakıyorlardı. Otobüs içinde yer açmayı bilmiyorlardı. Söz dinlemiyorlardı. Birbirlerini kollayamıyorlardı, çocuklar kayboluyordu.
Devlet kaput idi. Hem de mafiş kaput. Ortalıkta bir tek güvenlik görevlisi yoktu. 1 Mayıs için, çevre illerden 50 bin polis getirmeyi biliyorlar ama kendi popolarını koruyacak mecalleri yok.
Bugün en az on bin kişinin cüzdanının yürüdüğüne eminin. Çünkü bunu yapabilecek tipleri gözümle gördüm.
En acınası olan ise, Galata Kulesi dibinde selfi çektiren ergenlerdi. Kellelerinin gitmiş olabileceğine aymadan, yılışık sırıtmalarla, gelene geçene köstek olarak, poz veriyorlardı. Evsiz alkolikler, fonda şiki şiki baba baba çalıyorlardıl.
Devlet yok, halk da yok. Ülke de yok o zaman.
Kaç kere söyledim:
Anarşist olan benim. Siz devleti koruyacaksınız. Devlet, bu biçimde ancak yıkılır ve yıkıldı da.
3 haftada, kendi partileri dahil, TBMM’deki diğer partiler de dahil, sistemi taşıyabilecek ve birarada tutabilecek tüm resmi ve özel kurumları sıfırladılar ve hatta eksilediler.
Ayaktakımı ve başıbozuklar, işte şimdi rahatça talan, tecavüz, gasp, darp, şu bu yapabilirler.
İmam osurdu, cemaat ishal.

(7 Temmuz 2016)

Hiç yorum yok: