Scientific
American Mind dergisinin internet sayfasında, Clinton ile Trump’un mücadelesi
tartışılırken, araba böyle bir ikilem ortaya kondu:
Biri
özgürlüğü öne aldı, biri barışı.
Hayır,
bir adaya biri, öbür adaya diğeri yakıştırılmadı.
Aslına
bakılırsa 2 aday da, ABD’de bireylerin özgürlüğünü ve toplumun barışını
azaltacak yolda tam gaz ilerliyor.
Özgürlük
ve barış olağan koşullarda çatışmaz ayrıca.
Ancak,
varsayalım çatıştı. Hangisi yeğdir?
Benim
için özgürlük.
Ayrıca,
özgürlük dışında da, 2016 Dünyası’nda savaşı barışa yeğliyorum, ayrı konu.
Benim
için özgürlük, değil 1 numara, 0 numara olduğu için, ateist ve anarşistim
zaten. Çünkü din ve devlet, özgürlüğü eksileştiriyor bu koşullarda.
Ayrıca,
bu özgürlüğün bana neredeyse doğuştan verilen / gelen bir töz-düşünce olduğu
kanısına varmak üzereyim. Çünkü tanıdığım herkes, bu sıralar özgürülğü silmek
için pazarlık peşinde.
Geçmişte
de kalıcı barışı getirecek savaşlardan söz edildi ama kalıcı barış 500 yıl
sonra falan olur ama son savaş ne zaman olur, onu bilemem. Kalıcı barış varken
de, ufak tefek savaşlar hep sürüyor olabilir. Çelişki yok bu konuda.
Bunları
bana düşündüren ve yazdıran, hiç tanımadığım ve hieç tanımayacağım kişiye
teşekkürlerimi sunuyorum:
Nancy
Love.
(Adı
bile simgesel.)
(28 Temmuz 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder