Perşembe, Ağustos 04, 2016

Oto-Organize Sistem Olarak Zihin-Beyin

Bir haber:
“Doktorlar beyin taramaları sonucunda, beyinde yalnızca ince dış katmanın (kortikal tabakanın) kaldığını, nöronlarının çoğunu kaybettiğini, beynin iç kısmının neredeyse tamamen tükendiğini ve beyin sıvısı ile şişmiş hale geldiğini görüyorlar.”
Bu durum açıklanmaya çabalanmış. Değişik öneriler gelmiş.
Beynin gri hücreleri duyu-dil ve bellek ile ilgili, yani zihni zihin yapan orası. Beyaz, yani eriyen bölüm ise, taşıyıcı ve iletişim kurucu bölüm ama kortekste de iç bağlar var ve yenileri de kurulabiliyor.
Sorun bilinçte.
“Bilim insanlarının aklındaki soru şu: Talamus’u hasar gören bir insan komalık olurken veya claustrum bölgesi hasar gördüğünde bilinç kaybı yaşanırken, bu adam normal hayatına nasıl devam edebiliyordu?”
Yanıt şöye bir şey:
“Brüksel Üniversitesi'nden psikolog Cleeremans bu durumu şöyle açıklıyor:
''Beyin, bilinç ile birlikte doğmak yerine onu tekrar tekrar öğreniyor.''
Yani, bilincin beyindeki bölgesi değişken olabilir. Fakat farklı beyin bölgeleri tarafından, bu durum öğrenilmiş.”
Olağan mantıkla anlaması zor ama desentralize bir yapıda sabit yer yok, olması da gerekmiyor. İnternetteki bulutsu bellek de, bu mantığa göre düzenlendi zaten.
Burada süreç, onyıllar boyunca oluştuğu için, sistem oto-organize ve negatif entropili olarak, yavaş yavaş homeostazisini koruyarak, ağırlık merkezi kayması yaratmış. Bu, ama’ların işitme duyularının görme bölgesine kayması ve yayılması gibi bir şey.
Matematik-mantık modeli olaraksa, bir sistem bir kritik eşiği aşınca, kendi dengesini kendi yaratır. Bu, evrimde canlılık için de böyle (kendi kendine üreme ve moleküler biyolojide DNA): Yeterince çok sayıda (10 üzeri 50 belki) karmaşık molekül (kooservat) oluşunca, onların içerdiği negatif entropi, kendini yarı-kapalı sistem olarak sürdürebiliyor ki bunu sibernetik araştırır zaten. Bu, kozmos matematiğidir.
Bunun karşıtı ise, kaos matematiğidir. Orada da yıkım, belli bir kritik eşği aşınc,a kendi kendini yeniden yeniden yaratır, çığ etkisi gibi. Yine evrimde canlılık, Yeryüzü’ndeki (canlılığın ana malzemesi olan) karbonun milyonda dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz doksan dokuzunu, canlılık dışına itmiş. O karbon, şu an kabukta ve magmada. Canlılıkta ikisi de var yani.
İşte, 2 negatif entropili sistem olarak canlılık ve zihin, bu kaos-kozmos Verhulst denklemi dağılımındadır. Varlıkla yokluk arasında salınır, çook uzun zaman sikluslarında.
İronili çıkış:
Adamın % 90 beyin eksikliğiyle zihninin sağlam kalmışlığıyla, kitlelerin % 100 beyinle % 0 zihinsel etkinlik göstermesi çelişkisi eğlenceli.

(2 Ağustos 2016)

Hiç yorum yok: