Bir
haber:
“Doktorlar
beyin taramaları sonucunda, beyinde yalnızca ince dış katmanın (kortikal
tabakanın) kaldığını, nöronlarının çoğunu kaybettiğini, beynin iç kısmının
neredeyse tamamen tükendiğini ve beyin sıvısı ile şişmiş hale geldiğini
görüyorlar.”
Bu durum
açıklanmaya çabalanmış. Değişik öneriler gelmiş.
Beynin
gri hücreleri duyu-dil ve bellek ile ilgili, yani zihni zihin yapan orası.
Beyaz, yani eriyen bölüm ise, taşıyıcı ve iletişim kurucu bölüm ama kortekste
de iç bağlar var ve yenileri de kurulabiliyor.
Sorun
bilinçte.
“Bilim
insanlarının aklındaki soru şu: Talamus’u hasar gören bir insan komalık olurken
veya claustrum bölgesi hasar gördüğünde bilinç kaybı yaşanırken, bu adam normal
hayatına nasıl devam edebiliyordu?”
Yanıt
şöye bir şey:
“Brüksel
Üniversitesi'nden psikolog Cleeremans bu durumu şöyle açıklıyor:
''Beyin,
bilinç ile birlikte doğmak yerine onu tekrar tekrar öğreniyor.''
Yani,
bilincin beyindeki bölgesi değişken olabilir. Fakat farklı beyin bölgeleri
tarafından, bu durum öğrenilmiş.”
Olağan
mantıkla anlaması zor ama desentralize bir yapıda sabit yer yok, olması da
gerekmiyor. İnternetteki bulutsu bellek de, bu mantığa göre düzenlendi zaten.
Burada
süreç, onyıllar boyunca oluştuğu için, sistem oto-organize ve negatif entropili
olarak, yavaş yavaş homeostazisini koruyarak, ağırlık merkezi kayması yaratmış.
Bu, ama’ların işitme duyularının görme bölgesine kayması ve yayılması gibi bir
şey.
Matematik-mantık
modeli olaraksa, bir sistem bir kritik eşiği aşınca, kendi dengesini kendi
yaratır. Bu, evrimde canlılık için de böyle (kendi kendine üreme ve moleküler
biyolojide DNA): Yeterince çok sayıda (10 üzeri 50 belki) karmaşık molekül
(kooservat) oluşunca, onların içerdiği negatif entropi, kendini yarı-kapalı
sistem olarak sürdürebiliyor ki bunu sibernetik araştırır zaten. Bu, kozmos
matematiğidir.
Bunun
karşıtı ise, kaos matematiğidir. Orada da yıkım, belli bir kritik eşği aşınc,a
kendi kendini yeniden yeniden yaratır, çığ etkisi gibi. Yine evrimde canlılık,
Yeryüzü’ndeki (canlılığın ana malzemesi olan) karbonun milyonda dokuz yüz
doksan dokuz bin dokuz yüz doksan dokuzunu, canlılık dışına itmiş. O karbon, şu
an kabukta ve magmada. Canlılıkta ikisi de var yani.
İşte, 2 negatif entropili sistem olarak canlılık
ve zihin, bu kaos-kozmos Verhulst
denklemi dağılımındadır. Varlıkla yokluk arasında salınır, çook uzun zaman
sikluslarında.
İronili
çıkış:
Adamın %
90 beyin eksikliğiyle zihninin sağlam kalmışlığıyla, kitlelerin % 100 beyinle %
0 zihinsel etkinlik göstermesi çelişkisi eğlenceli.
(2 Ağustos 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder