Bu da
oldu:
“Küçük
bir insansız hava aracına (drone) yerleştirilen yarı otomatik silah, ABD
Federal Havacılık Dairesi’ni harekete geçirdi.
Connecticut’ta
makina mühendisliği okuyan 18 yaşındaki Austin Haughwout isimli öğrencinin, ‘drone’dan
ateşlenen yarı otomatik silahının videosu sosyal medyada hızla yayıldı.”
Bu ne
demek?
Bu
videoyu 10 milyon kişi gördü demek, Türkiye’dekiler dahil.
Peki o
‘drone’, patlayıcı dolu olarak, Suruç’ta havadan kullanılsaydı ne olurdu?
Bin kişi
ölürdü.
(Not: 2013 Taksim Gezi’de bir ‘drone’, bir
fotoğrafçı tarafından çekim için kullanıldı ve polis tarafından vurularak
düşürüldü.)
Uzun
süredir silah ve toplu öldürme biçimleri tasarlarım ve aynı zamanda bunların
nasıl engellenebileceğini de.
Her tür
teknolojiyi anı anına izlemeye çabalarım.
Bir
gelecekbilimci olarak etkilerini
öngörebilmek için.
Suruç’taki
canlı bomba, 1975 Sri Lanka momentli (sanıldığı gibi Filistin değil);
‘drone-sniper’, 2015 momentli.
Eğer,
devlet veya kontr-terörist isen, onu engelleyebilmek için, teröristin şu anki
momentini bilmen yetmez, 1-2 yıl sonraki momentini de tahmin edebilmen gerekir,
satrançtaki çoklu hamle tahminleri gibi. Yani, ABD polisinin bunu 2013’te falan
öngörebilmesi ve önlem almış olması gerekirdi, şu anki ‘drone’ları izlemenin
yolları var, çünkü kullanıcının yakında olduğu uzaktan kumandalı sistem
kullanıyorlar. Ancak, önümüzdeki 1-2 yıl içinde uzun menzilli ‘drone’
yapılacağı kesin. Hatta, sinyali kamufleli ‘drone’ yapılacağı da kesin. Hatta, günışığında görünmeyen ‘drone’ yapmak
bile şu anda mümkün, ses desen, zaten kent gürültüsünde kamufledir.
Şerh:
2003 Kasım İstanbul’da (2 x 2) idi, (2 x 2) + (2 x 2) oldu gibi 2015 Temmuz
Suruç’ta. Yani, teröristler gerçekten evriliyor, özellikle de silahsız savaşı icat ettikleri 11 Eylül
2001’den sonradır.
Bu böyle
biline.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder