Perşembe, Eylül 10, 2015

Demirtaş Türkler'i Anasından Doğduğuna Pişman Edecekmiş

Ben, hep işin bu noktaya geleceğini tahmin ettim ve bunu belirttim de.
Askeri savaşın en tehlikeli durumu, sivillerin savaşa girmesidir, onu belirttim (milisleri kastetmiyorum, ayaktakımını kastediyorum).
Tehlikelidirler, çünkü emir-komuta dinlemezler, disiplinsizdirler, talan-yağma onlar için önce gelir, kişisel intikam önce gelir, çok fazla adaletsizlik yaparlar askerlere göre, vd...
Ülkücüler sokağa dökülüp, diğer birçok grup da, HDP binalarına saldırınca, HDP’nin ve Demirtaş’ın yanıt vereceğini de biliyordum ve zaten istenen de bu idi:
Demokratik zemin dışına çıkmak.
Demirtaş şöyle demiş:
“HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş parti binalarına yönelik saldırılarla ilgili konuştu, ‘Biri sizi linç etmeye gelmişse, yakmaya gelmişse ona karşı kendinizi savunmanız TCK’ya göre de meşru müdafaa hakkıdır, insani olarak da haktır’ dedi.
Demirtaş bu sözlerinin devamında ‘Size gelenleri anasından doğduğuna pişman etme hakkınız var. Kimseye saldırmadan, yasalara uygun olarak meşru müdafaasını her yerde yapma hakkına sahipsiniz. Akşama kadar, saldırıya uğrayan bütün parti binaları onarılacak. Yakmaya devam ederseniz, kardeşçe bir arada durma ihtimalini yok etmiş olacaksınız’ ifadelerini kullandı.”
Bunu, önce televizyondan onun mimiklerinden ve sesinden gördüm ve dinledim. Sonra okudum.
Şimdi ve burada saptamalar:
TC’nin hatası şu:
İnsanları istediğinizde sokağa salıp, istediğinizde geri çekemezsiniz. Bunu, 1960’larda ve 1970’lerde çok yaşadık. Öldürmelerin ve ölmelerin yarıya yakını, kontrolsüz ve oto-kontrolsüz yaşandı. Disiplin ve merkezilik işlemedi yani, en gülçü ve en askeri gruplarda bile. Bizzat yaşadım ben o dönemi.
TC halkları bu noktaya, biraz da 39 Harami fıkrasındeki gibi, epeyi geç geldi. Çünkü 1999-2015 arası, Apo’nun yakalanması ve AKP’nin Barış Süreci dezenformasyonu nedeniyle boşa geçti. O sırada da çok insan öldü ama kitle aldırmadı bile. Son zamanlarda ölenler, o denli üssel artışta değil, pek pek aritmetik artışta ve 1’den sonrası istatistik artık.
HDP’nin hatası şu:
YDG haricindekiler, savaşmayı ve tepişmeyi unuttular. Onlar da zaten, yumurtayı çekiçle kırıyorlar. Şerh: Bunu yanlışlamıyorum, yalnızca o eksi puanların da HDP’ye yazıldığını imliyorum.
TC halkları öldürmekle bitmez. Sonuçta, 1 / 10 oran sözkonusu. 1983-1999 arasında ölenlerin % 90’ı Kürt idi üstüne bir de örneğin, oysa 1 Kürt’e karşılık 9 Türk ölürse, galip gelem olasılıkları olabilirdi. Asıl önemlisi, falili mehul ve kayıp olarak yazılanların epeyisini de, PKK hacamat etti Kürtler’den.
Şu anda, HDP’nin hiçbir şansı kalmadı. TC başarılı falan değil. ABD; Kürtler’i, Talabani, Barzani, Salih Müslim dahil olmak üzere, feci sattı. TC IŞİD’e daldı, bu arada PKK de güme gitti. ABD ve AKP, ‘al gülüm, ver gülüm’ oynadılar İncirlik anlaşmasıyla.
Birleşik Kürdistan, en az 30 yıl daha kurulamaz duruma geldi.
BDP, her an HDP’den ayrılabilir. Umarım, o koşullarda her ikisi de bağımsız adaylarla seçimlere girme akıllığını ve sağduyusunu gösterirler. Yani, TBMM dışında uzlaşma olamayacak şimdilik.
AKP, değil 8 milyon Kürt’ü, 80 milyon Türk’ü de ateşe attı. 2 ayda, 1.250 kişiyi mezara gönderdi ve hala oyları bariz biçimde düşmüş değil.
2 ve 4 partili uç-sağda, ancak ve ancak japon kale maç ve poliello oynanabilir, bildiğimiz çift kale maç değil. HDP ve diğer Kürt odakları buna aymadı.
Yani:
Demirtaş Türkler’i doğduğuna pişman edemez ama çok yakında doğduğuna kendi pişman olacak gibi. Dua etsin, Apo ve PKK, onun kellesini istemesin. Kemal Burkay için istemişlerdi zamanında. Anımsatırım.
Dipnot:

Görseli aldığım site, Japon Kale maçın, bilgisayar versiyonuymuş. İlginç, oyunu var ama kendi asılı yok internette. Bunu imlemenin gerekli olduğunu düşündüm.

1 yorum:

Necdet Acan dedi ki...

Merhaba, başlığınız yanıltıcı ve kışkırtıcı değil mi? Demirtaş Türkler demiyor, saldıranlar diyor. Bütün Türkler HDP binalarına saldırmadığına göre, Demirtaş'ın da bütün Türkleri pişman etmesine gerek yok sanırım.