Salı, Haziran 05, 2018

Saymayı Bilmemek: Asker Gereksinimi


Birileri şu hesabı nasıl yapmış, epeyi merak ettik.
“Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’de askerlik yapmak için birikmiş 5.5 milyon kişi bulunduğunu, yıllık asker ihtiyacının ise sadece 350 bin olduğunu söyledi.”
Yıllık doğan erkek sayısı belli. Bunun üniversite öğrencisi olanı belli. Lise mezunlarının hemen askere alındığı belli. Her yıl kaç kişinin askere alındığı belli.
Bu koşullarda 5,5 milyon kişinin askerlik beklemesi için, 20-35 yaş arasındaki 15 yaş kuşağından hemen hiç kimsenin askere gitmemesi gerekir, yani bakaya veya kaçak olarak, öğrenci veya yurtdışı çalışan olarak değil.
Sonra, ordunun yıllık gereksinimini nasıl saptadılar?
Kapasitesini değil, gereksinimini.
“Toplam 5.448.858 kişi var askerlikle ilişkisi devam eden. Ancak biz önümüzdeki sene 345.933 kişi alabileceğiz.”
Gereksinimi değil, kapasitesi imiş yani. Haber yanlış yani.
“Aldığımız önemli bir karar daha var: Operasyonlara, ön planda asla silah altındaki er-erbaşları göndermiyoruz. Arka planda lojistik destek veriyor.”
İyi de, şehit asker haberlerine bakınca, bunun böyle olmadığı açıkça görülüyor: Hemen hiçbiri profesyonel asker değil.
Burada konu atlayarak açılım:
Ya Akar tek başına, ya da Fidan-Akar ikilisi, çok tuhaf bir askeri stratejiye geçtiler. Militarist alanda sorun yok ama masa başı tartışmaları açısından sorun çok: Hatay’ın doğu sınırına yığılmış on binlerce askeri orada onyıllarca nasıl tutacaklar, bunun uluslararası hukuk karşılığını bulmaları gerekli.
Sonuç:1974’te Kıbrıs Savaşı’ndan kendi gemimizi batırdığımızda olan sorun hala var demek ki:
Karargah iç iletişimsiz ve kuram-edim aykırılığını hala görmüyorlar.
(4 Haziran 2018)

Hiç yorum yok: