Pazar, Ocak 12, 2020

Çin ve Mega Projeler


Zihni Sinir projeleriyle uğraşan, yalnızca Türkiye değilmiş.
+
“Bir diğer konu, Çinlilerin benzer bir kanal projesinin üstlenicisi olması. Atlantik Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nu birbirine bağlayan Panama Kanalı’na alternatif olarak planlanan Nikaragua Kanalı, yine iki okyanusu birleştirecek ikinci bir geçiş olacak. 
Hong Kong Nicaragua Canal Development Group (HKND) tarafından inşa edilecek ve 50 milyar dolara mal olması beklenen kanalın derinliğinin 30 metre, uzunluğunun 278 kilometre olması hedefleniyor.”
Bunu yaptıracak olan, bir zamanların devrimci umudu Ortega imiş.
“Geçmiş yıllarda tatlı su rezervlerini kirleteceği, insanları yerinden yurdundan edeceği için halk protesto gösterileri düzenledi. Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ise, kanal projesinin yoksulluk ve işsizlikle mücadelede “önemli bir fırsat” sunduğunu söylüyor.”
Nereden nereye?
Akla, Vietnam’ın ABD’yi askeri olarak yenip, bilmem kaç yıl sonra, iktisadi olarak ona kapılarını açması akla geliyor.
Dünya gerçekten abuksuyor.
Biz abuksamış, çok mu? mu diyeceğiz?
Kanal İstanbul bu projeye oranla, çok daha küçük ölçekli.
De Çin, neden böyle abuksuyor?
Olayı Hitler’vari bir biçimde, en büyük yalanı söyleyene inanılması durumuna, neden taşıyor?
Kanal İstanbul minimum 10, Kanal Nikaragua ise minimum 30 yıllık bir proje.
Dünya’nın 30 yıl daha böyle gitmesi mümkün mü?
Ya da:
2020-2060 ikinci neo-liberalizm dalgası böyle mi olacak?
Tarihteki mega projelerin nasıl ilerlediği veya bittiği belli.
Japonya’nın bomboş duran beton ada fabrikası bir örnek.
İspanya’nın bomboş duran turistik yapıları bir örnek.
Toki’nin satılmayan konutları bir örnek.
Bu saçmalık veya bu delilik neden öyleyse?
(12 Ocak 2020)

Hiç yorum yok: