Geçtiğimiz
10 günde konuyla ilgili az telaffuz edilenler var:
Süleymani,
hem Suriye’de, hem Irak’ta Işid’i yenmiş.
Bu
durumda Kürtler, her iki ülkede de Işid’e karşı pek bir şey yapmamışlar gibi oluyor.
Bu
durumda, Süleymani’nin ölümü, Işid’i yeniden canlandırmış oluyor. ABD’nin hala
Işid’e gereksinimi var gibi oluyor.
Süleymani,
neredeyse 40 yıldır savaş alanındaymış. Bu, konusunda Dünya rekoru sayılabilir.
Kılıçla gelenin kılıçla gitmesiyse, bir kez daha kanıtlandı.
Ortadoğu’nun
tamamında Şii tarihi çok güçlü. Selefi Suudi Arabistan bile Şii iken, ancak
Osmanlı döneminde Sünnilik’e dönmüş. Bu durumda, hem Suudi Arabistan’ın, hem
Işid’in selefiliği tartışmalı duruma düşer.
ABD,
Işid’e karşı Kürtler’i kullandığı gibi, İran’ı da kullanmış oldu.
ABD,
1980’den itibaren Irak’ı İran’ın üzerine sürmeyi, Irak’ı kaybederek ödeyecek
gibi.
Rusya,
nasıl ki Suriye’de gidişi değiştirdiyse ve bu daha yeni açıklanan biçimde İran’ın
ve Süleymani’nin planıyla olmuşsa, bundan sonra İran, Suriye’de gidişi
değiştirebilir.
Bu
arada, Esed’in Şiilik’i ile İran’ın Şiilik’i aynı şeyler değil, bunu notlamak
gerekli. Bu da, olayı mezhep olgusu dışına taşıyor.
ABD,
istediği zaman İran’ı parçalar, pahalı olur ama parçalar. İran da bunu
zorluyor.
Türkiye’nin
çevre ülkeler parçalanırken, bütün kalmasıyla; İran’ın kendisi parçalanacakken,
çevre ülkeleri parçalaması, birbirine karşıt dış politikalar.
İran’ın
Kürtler’e karşı durumu karışık ve çelişkili. Kendi ülkesindeki Kürtler’e çok
acımasız davranırken, Suriye’de ve Irak’ta iyi davranıyor.
Toplam
durumda, tüm taşların yerleri çok karışıksa da, ana gidişat eğilimi belli gibi:
ABD’nin
Ortadoğu’daki ve Dünya’daki gücü azalır.
İran
ortada, ya parçalanır, ya da güçlü emperyalist olur ve Türkiye’yi geçer.
Tersini önesürenler olsa da, İran global konjonktürde şu anda Türkiye’den daha
iyi durumda değil. Yani, parçalanma olasılığı daha yüksek. Üstelik, Türkiye
saldırıya uğrayıp bütün kaldı, İran henüz saldırıya uğramadı.
AB,
artık devrede yok, ne Ortadoğu’da, ne de Dünya’da. 10 yıl sonra / içinde Almanya
bir şeyler yapabilir ama. Yapmış ve görünmemiş de olabilir.
Global
konjonktür, 2020-2023 arası için, Almanya-Rusya ve ABD-Rusya kuadralektiğinde
tanımlığı gibi. İran’ın bu panoramada rolü ancak piyonluk, Türkiye’ninki epsilon
operatörlük.
Tüm
bunları, onlarca köşe yazarı içinde, böyle topluca dile getiren olmadı.
Görebiliyorlar
ve susuyorlar mı, yoksa göremiyorlar mı, onu henüz bilemiyoruz.
(12 Ocak 2020)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder