Pazar, Ocak 26, 2020

Etienne de Labotie, Gönüllü Kulluk, İktidar, Tavuk, Kartal


Alıntı:
“Etienne de La Boétie - Gönüllü kulluk kitabında der ki eğer iki kuşak köleleştirilirse, bundan sonra gelen kuşak, özgürlüğü hiç görmeyip tanımadığından dolayı, pişmanlık duymadan hizmet eder ve ondan öncekilerin zorla yaptıklarını seve seve yerine getirir. Boyunduruk altında doğan insanlar, kulluk, kölelik içinde büyütülüp eğitilirler. Dolayısıyla bu insanlar, siyasal iktidarı yıkmaya yönelik herhangi bir eyleme kalkışamazlar. Böyle bir eylemin gerektirdiği özgür düşünceden, özgür iradeden yoksundurlar. Kurulu düzeni sevip benimsemekte ve sürdürdükleri yaşamın dışında başka yaşam biçimleri olduğunun ya da olabileceğinin bile farkına varamazlar. Oysa, boyunduruk altında doğup özgürlüğün gölgesini bile göremeyip köle olmak kadar kötü bir şey olamayacağı açıktır. Çünkü insanların, içinde bulundukları durumu doğal karşılayıp benimsememeleri için onlara belli değer ve davranış kalıpları, belli bir dünya görüşü aşılamak gerekir. Bu gönüllü kulluğun yok edilmesi yine, iktidarın elindedir.
Yani iktidarlar, isterse kartal, isterse tavuk yetiştirir.”
+
Bu bölümü bilmiyordum, kitabı yıllar önce okumuştum.
Hiçbir noktasına katılmadım.
Tarih köle isyanlarından gösteriyor ki öyle 2 kuşakla bu iş iktidarlar tarafından güvenceye alınamıyor.
Tavuklar düzene uyanlar, kartallar uymayanlar simgesinde.
İktidarların istediği zaman kartal yetiştiremediği, tek adamlar, liderler, diktatörler tarihinden belli.
Düzene ve zulüme karşı çıkmak, biraz öğrenilir, biraz da içten gelen bir şeydir.
Spartacus’e kimse isyanı öğretmedi.
Spartacus türleri de farklıdır.
Kimi bildiğimiz eylemcidir, kimi bildiğimiz De Labotie gibi kitap yazar.
De Labotie’nin haklı olduğu temel nokta, gramsci saptaması üzerinden, kitlenin iktidar seçkinleri ile genelde işbirliği yaptığıdır.
Gerisinde yanılmış.
(26 Ocak 2020)

Hiç yorum yok: