Çarşamba, Ocak 08, 2020

Medikotobiyografim ve Estetiko-Politik


08.01.20, 13:30.
Medikotobiyografim ve Estetiko-Politik
Kurmaca-dışı yazını da, burada günceyi de sanat alanı saydığımı hep yazageldim. Bu durumda günce de, estetiko-politik yoruma ve eşlemeye tabi tutulabilir demektir.
Çoklu bir hastalığım var.
Kronik bel ağrısı ve kronik bağırsak gevşekliği yaşıyorum. İkincisi, bağırsak kanseri belirtisi olabilir.
Yani, kendi bakış açıma göre, ölümle yaşam arasında salınıyorum.
En azından bu sıralar tarih de öyle bir salınımda.
Daha önceleri, Zweig’ın toplama kampına düşmeden eksodus yapabilip, sonra intihar etmesini anlamsız bulurdum. Şimdi anlayabiliyorum. Çünkü, kendimi bildim bileli ve yazıyor olalı beri, varlığımı içeren bir gelecek bulamadım ve hep kendi varlığımsız bir gelecekbilim tasarladım.
Yine de intihar etmem ama aşırı bir ölüme teslimiyet içindeyim. Bu da ölümüne tüketici. Benjamin durumu yani.
Tüm cehennemlere karşın, sağ kaldım ama buna anlam kazandıramıyorum.
Sağlıksızlığım, bu direnişsizliği yaratıyor olabilir ama onun da anlamı yok.
Yazmanın, yazarlığın, yazı kültürünün hiçleştirildiği bir Dünya’da yaşıyorum. Yazmanın müridi olan ben için korkunç bir durum.
46 yıldır, hep on binde birlerle muhatap oldum ama bir tek aklı başında insan bulamadım. Kuilman ile ise, ortak bir yaşam veri tabanımız hiç olmadı.
Yalnızlığın bu kadarına, sanırım tahammül edemiyorum.
60 yaşındayım ve kurtulma umudum yok.
Hiç olmadı.

Hiç yorum yok: