Perşembe, Ocak 02, 2020

Netflix: Diğerleriyle Karşılaştır-Karşıtlaştır


Öncelikle, Youtube, Amazon, Alibaba gibi global internet şirketleri de sinema piyasasına girdiğini görmek gerek. Hem de Netflix’ten önce.
Bizce Netflix bütçe olarak onlarla başedemez.
+
HBO çizgisi, taa 2000’e kadar geriye uzatılabilir. Yani Netflix, 20 yıllık bir altyapının üzerine kondu.
Not: Burada, ilklerin en çok kazanan olmaması durumunun sıkça yaşandığını anımsamak gerekli.
+
Gelelim 2020 verilerine:
“Online film ve dizi izleme platformu Netflix, 2019 yılında İngilizce dilinde 60 film üreterek, birçok büyük stüdyoyu geride bıraktı.”
Burada sorun şu ki Hollywood film şirketlerinin yeni sahipleri, daha 1930’lardan beridirki Yanki tipi hatalarını tümünü yinelediler.
Görülmesi gereken durum şu:
Dünya’da 5 major, 5 minör olarak 10 ayrı sinema tipi, ideolojisi var.
Bunlardan Uzakdoğu Asya sineması yalnızca 20 yıllık bir çıkışta ve 10 yıldır da bir inişte. Artı kendi içinde; Hong Kong, Japonya, Güney Kore ve Çin olarak bölünmüş durumda ama Tayvan yok (Tayvan x Hong Kong (sineması ve kültürü) karşıtlığı).
Buna karşılık AB sineması / sinemaları, 3 büyük AB sanat filmi şenliğinin (Venedik, Belin, Cannes) Hollywood’a teslim olmuşluğu durumunda. (Uzakdoğu Asya x AB (sinemaları ve kültürleri) karşıtlıkları.)
Netflix, tüm bunlar yokmuş gibi davranıyor ve hatta onu algılamıyor bile. Güney Kore dizileri global / 4. Dünya’sal fenomen olmuşken, o tipolojiyi yok sayıyorlar.
Yani diğer bir deyişle, uzunca bir süredir global sinema piyasasını Hollywood domine etmiyor, evinde bile edemedi, HBO çizgisi nedeniyle.
Netflix ise, HBO çizgisini aldı, Hollywood çizgisine geri döndürdü.
600 filmin 60’ını yapmanın anlamı yok, çünkü yapılan filmlerin % 95’i ticari olarak anlamsız. En basitinden, bir stüdyo bir konuyla ilgili film yaparsa (Calling of Wild), diğerlerinin de hemen bir tane yapmaları. Çünkü, 2 tane aynı konuda film, 1 tane ayın konuda filmden daha az ciro yapıyor.
+
“Şirket, 2019 yılında film stüdyolarını temsil eden ticaret odasına üye olarak başlamıştı, yılın kalanında ise The Irishman ve Marriage Story gibi Oscar yarışının en iddialı filmlerini üretti.”
Tam da kendi tezinin tersine bir veri:
Irishman’i seyircilerin çoğu sonuna kadar bir kezde izleyemedi. Üstüne bir de yönetmen, filminin cep telefonundan izlenmemesini istedi. Scorcse, 1970 model bir yönetmen yani, 2020 model değil.
+
“Netflix'in o dönemde eleştirmenlerin beğenisi toplayan filmi Beasts of No Nation, 2016 yılında Oscar'a aday gösterilmemişti.
Şirket, o yıl filmlerini vizyona sokmayacağını söyleyerek, büyük salonların ve sinefillerin tepkisini toplamıştı.
Ancak bu politikasını değiştirerek The Irishman ve Marriage Story gibi filmlerini platforma koymadan bir ay önce vizyona soktu.”
Yine, sen ben bizim oğlan’ın uzun idrar yarışması.
Not: Eskiden filmlerin dvd’si filmden birkaç ay sonra piyasaya sürülürdü, şimdi hemen sürülüyor. Netflix, yine eskinin yinelemesi durumunda yani.
+
“Şirketin verilerine göre, Bird Box ve Murder Mystery platformda yayınlandığı ilk ay, dünya çapında 70 milyon insan tarafından izlendi.
Ancak, şirketin izleyici sayısını açıklamakta seçici davranması ve üçüncü bir taraf tarafından ölçümleme yapılmaması, filmlerin başarısının ölçülmesini zor kılıyor.”
Hah, problem tam da bu.
Facebook da videoları için yalan sayılar yayınlardı ve kimse bugüne kadar ona dava açmadı.
Yani Netflix, zararı kesin görülmüş bir davranışı, birebir aynen yineliyor.
+
Aranot: Netflix ile ilgili metinlerimizde, Netflix’in yeni hiçbir özelliği olmaması, bir de kendi için belgesel hazarlatıp, kendini goygoylatması durumunun çok sakil kaçtığını kezlerce belirttik.
+
Çıkış:
“Netflix geçen yıl 15 dalda Oscar'a aday gösterildi.
Geçen yıl Altın Küre'de en çok ödül kazanan şirket olan Netflix'in bu yıl Oscar töreninde nasıl bir performans sergileyeceği merak ediliyor.”
Oscar bir kriter değil.
Çok izlenen filmlere zorla Oscar verildiğini gördük ama Oscar kazananların az izlendiğini de çok gördük.
Netflix’in en geniş ve en sakat durduğu nokta 3. Dünya ülkelerine yönelik pazar anlayışı. Kutupta dondurma satan bir anlayış bu.
Netflix’i de bu saydıklarımız çoktan geriletmeye başladı zaten.
(2 Ocak 2020)

Hiç yorum yok: