Asgari
ücret, temel insan haklarının en önemli konularından biri.
Ücretin
ve harcamanın tam kayıtlanabildiği son 1-2 yüzyıldır konu, hep tartışılıyor.
Örneğin,
bügünkü Türkiye’deki 2.300 küsur liralık asgari ücretin yeterliliği ve
yetersizliği konusu gibi.
Türkiye,
bir 3. Dünya ülkesi, yani fakir bir ülke.
Evdeki 3
kişinin de çalıştığı veya maaş aldığı bir durumda 3 asgari ücret, o haneyi
epeyi müreffeh kılar.
Yani
soru şu.
Bir maaş,
kaç kişiye bakmakla zorunlu?
1 mi, 5
mi?
2020’de
1 kişi, 1970’ti 5 idi ama.
Yani
olay göreli.
Asgari
ücretli biri evlenemeyebilir. Evlenmesin. Evlenmeyince, kimse ölmüyor.
Bunlar
alaturka kriterler.
AB de,
bu konuyu kendi kriterleri açısından irdelemiş.
+
“İsveç,
Danimarka ve Finlandiya, kendi ülkelerindeki çalışanların maaşlarını azaltacağı
ve işçilerin toplu pazarlık hakkını zayıflatacağı endişesiyle, Avrupa Birliği
(AB) genelinde geçerli olacak bir asgari ücret sistemi oluşturulması planlarına
karşı çıktı.”
Devlete
bak, işçisini koruyor ve gözetiyor.
Bizdeki
asgari ücret görüşmeleri sırasında, bakan işçilere aba altından sopa gösterir
oysa.
Gelelim
AB’ye:
AB, tüm
ülkelerde standart harcama
sağlayabiliyor mu ki bunu talep etmiş?
Bulgaristan’da
asgari ücret 286 avro imiş. Lüksemburg’da ise 2.071 avro. İnsanlar bununla
ölseler, isyan çıkarırlardı. Türkiye’de asgari ücretin yarısına çalışanlar,
ülkelerindeki ailelerine para bile gönderiyorlarlar, bir zamanlar bizim
Alamancılar’ın yaptığı gibi.
Not: Son
10 yılda, Vietnam’daki asgari ücret bile, 25 dolardan 100 dolara çıkmış. İşin bir
de bu yönü var yani.
+
Çıkış:
Yani bu
konunun standardı henüz yok.
(15 Ocak 2020)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder