Bu,
ironik bir başlık. En son bu biçim bir başlığı 1989 Aralık’ta kullanmıştım. 27
yılda oradaki global şematik değişmedi. Üstelik o metin hemen hiç genel bilgi
olmadan yazılmıştı. Daha çok sezgisel bir metindi yani.
Global
konjonktür demek, yeni yapılar bitti, eski yapılar geri geliyor demek.
2000-2200
arasını iniş dönemi olarak tanımlayan Dünya Sistemi’ciler, gelecekbilimden uzak
durmak istedikleri için olsa gerek, 2000-2016 arasını hangi terimlerle
tanımlayacaklarını şaşırdılar.
Şerh:
Dar bir zaman aralığında ve daha çok şimdiye yönelik bir
geçmişbilim-gelecekbilim bireşiminde, ekstrapolasyon oldukça rahattır. Ancak
tarihçiler, tarihi 15 değil de, 50 yıl sonra tartışma eğilimindeler.
Bu
16 yılda AB, ABD ve Çin bitti. Rusya zaten göreli bitikti. Bu dönem aynı
zamanda, 1980-2016 arasını kapsayan 37 yılın son 16 yılıydı, yani sonuca giden
bölümüydü. 2015 sonu itibarıyla tüm global ve yerel konjonktür kilitlenmiş
durumda idi. 1 yıl daha demek, batağa daha çok girmek demek oldu.
Buradaki
asıl sorunsalımız şu:
200
yılın yalnızca 15 yılında sonuç belli olduysa, herhalde 185 yıl durum öyle
kalmayacak. Brezilya ve Hindistan seçenekleri de, Çin seçeneği gibi tüketilecek
ve bunun için zaman var, özellikle ferahfeza davranan Hindistan için: 2016’dan
bakınca, göreli zirve bir Hindistan en erken 2070 gibi görünüyor. Brezilya
2040-2050 olabilir ama.
İşte
bu da global fetret, duralama, oyalanma ve asıl krizleri yüzleme zamanı demek.
85 yıl büyük olasılıkla bata çıka geçecek. Tarihte böyle dönemler daha önce de
olmuş. 250 yıllık bir Sanayileşme döneminin pisliği temizlenecek ki o da
temizlenebilirse veya çabalanırsa.
Demek
ki burada türev bakış açısıyla ivmelenme, duralama, kesintiye uğrama sözkonusu,
2000-2017-2025 süresi için. Tümlev ise çöken dönem.
Tarihte
ve hatta fütürolojide böylesi bir naklen yayın, içeriden bilgi, tümdengelimsel
ve tümevarımsal kesinlik, daha da berbatı tüm bunlar belliyken kimsenin kılını
bile kıpırdatmaması durumu ilk kez yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak gibi.
Bu
durumda sürprizin favorisi belli ama sürprizin sürprizi belli değil. İleri
marjinaller yine her zamanki parlayarak yanıp bitecekler ama bu yetmez. Ölen
bir kültürü bu diriltmez veya beslemez. Sanırım en iyisi ölen kültürü ölümüne
bırakmak.
Ütopist
biri olarak Dünya ev-gezegeni üzerinde bir ütopya icraatına karşıyım, çünkü o
zaman Dünya terkedilmez ve uzaycılık işlemez.
Şerh:
Asgardia, yarı Dünya, yarı uzay bir proje (idi).
Tüm
bunlara karşın yiten hiçbirşey yok. Kültürün korunumu yasası var. Toplu
bilisizlik var. Siberuzay var. Toplumsal dış bellek var.
Bir
anarşist gelecekbilimci olarak, bu yıkımdan hoşnut muyum?
Pek
sayılmaz. Daha az yıkım ve daha az kakafoni tercihimdi ama böyle bir tercihim
yok.
Bu
kavramsal çerçeve çok basit oldu ama hemen herşeyi de kapsadı. Tabii ki
sürprizler hariç.
Krizleri
de içeriden izleyip yazacağım. Çünkü olay giderek, tıbbın koruyucu hekimliği
değil, patolojisi olmakta:
Ölü
neden öldü?
Gömmeden
önce, adli tıp ve anatomi.
Dipnot:
İstanbul
2015-2025 için, görsel ve yazılı İstanbul Banalite Atlası bunun için bir çabadır.
(6
Aralık 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder