Pazartesi, Aralık 05, 2016

2017 Global Konjonktür

Bu, ironik bir başlık. En son bu biçim bir başlığı 1989 Aralık’ta kullanmıştım. 27 yılda oradaki global şematik değişmedi. Üstelik o metin hemen hiç genel bilgi olmadan yazılmıştı. Daha çok sezgisel bir metindi yani.
Global konjonktür demek, yeni yapılar bitti, eski yapılar geri geliyor demek.
2000-2200 arasını iniş dönemi olarak tanımlayan Dünya Sistemi’ciler, gelecekbilimden uzak durmak istedikleri için olsa gerek, 2000-2016 arasını hangi terimlerle tanımlayacaklarını şaşırdılar.
Şerh: Dar bir zaman aralığında ve daha çok şimdiye yönelik bir geçmişbilim-gelecekbilim bireşiminde, ekstrapolasyon oldukça rahattır. Ancak tarihçiler, tarihi 15 değil de, 50 yıl sonra tartışma eğilimindeler.
Bu 16 yılda AB, ABD ve Çin bitti. Rusya zaten göreli bitikti. Bu dönem aynı zamanda, 1980-2016 arasını kapsayan 37 yılın son 16 yılıydı, yani sonuca giden bölümüydü. 2015 sonu itibarıyla tüm global ve yerel konjonktür kilitlenmiş durumda idi. 1 yıl daha demek, batağa daha çok girmek demek oldu.
Buradaki asıl sorunsalımız şu:
200 yılın yalnızca 15 yılında sonuç belli olduysa, herhalde 185 yıl durum öyle kalmayacak. Brezilya ve Hindistan seçenekleri de, Çin seçeneği gibi tüketilecek ve bunun için zaman var, özellikle ferahfeza davranan Hindistan için: 2016’dan bakınca, göreli zirve bir Hindistan en erken 2070 gibi görünüyor. Brezilya 2040-2050 olabilir ama.
İşte bu da global fetret, duralama, oyalanma ve asıl krizleri yüzleme zamanı demek. 85 yıl büyük olasılıkla bata çıka geçecek. Tarihte böyle dönemler daha önce de olmuş. 250 yıllık bir Sanayileşme döneminin pisliği temizlenecek ki o da temizlenebilirse veya çabalanırsa.
Demek ki burada türev bakış açısıyla ivmelenme, duralama, kesintiye uğrama sözkonusu, 2000-2017-2025 süresi için. Tümlev ise çöken dönem.
Tarihte ve hatta fütürolojide böylesi bir naklen yayın, içeriden bilgi, tümdengelimsel ve tümevarımsal kesinlik, daha da berbatı tüm bunlar belliyken kimsenin kılını bile kıpırdatmaması durumu ilk kez yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak gibi.
Bu durumda sürprizin favorisi belli ama sürprizin sürprizi belli değil. İleri marjinaller yine her zamanki parlayarak yanıp bitecekler ama bu yetmez. Ölen bir kültürü bu diriltmez veya beslemez. Sanırım en iyisi ölen kültürü ölümüne bırakmak.
Ütopist biri olarak Dünya ev-gezegeni üzerinde bir ütopya icraatına karşıyım, çünkü o zaman Dünya terkedilmez ve uzaycılık işlemez.
Şerh: Asgardia, yarı Dünya, yarı uzay bir proje (idi).
Tüm bunlara karşın yiten hiçbirşey yok. Kültürün korunumu yasası var. Toplu bilisizlik var. Siberuzay var. Toplumsal dış bellek var.
Bir anarşist gelecekbilimci olarak, bu yıkımdan hoşnut muyum?
Pek sayılmaz. Daha az yıkım ve daha az kakafoni tercihimdi ama böyle bir tercihim yok.
Bu kavramsal çerçeve çok basit oldu ama hemen herşeyi de kapsadı. Tabii ki sürprizler hariç.
Krizleri de içeriden izleyip yazacağım. Çünkü olay giderek, tıbbın koruyucu hekimliği değil, patolojisi olmakta:
Ölü neden öldü?
Gömmeden önce, adli tıp ve anatomi.
Dipnot:
İstanbul 2015-2025 için, görsel ve yazılı İstanbul Banalite Atlası bunun için bir çabadır.

(6 Aralık 2016)

Hiç yorum yok: