Önnot:
Saptama ve yaşama itibarıyla, belki 5 yıl gecikmeli bir not oldu bu.
Charlie
Gordon, zekasını kısa sürede kazandığı için, kısa sürede yitiriyordu.
Bu
tamam.
Ancak,
hani uzun sürede kazanıp, hangi uzun sürede yitirmek veya yavaşça (yaşlılık
nedeniyle) azaltmak?
Elimizdeki
veriler şunlar:
20
yaşından sonra zeka iniyor.
50
yaşından sonra, her 5 yılda 5 puan (kabaca 1 yılda 1 puan) IQ iniyor.
100-110
için, 85 gerizekalılık riski.
İnsan,
zekasını da, bilgisini de, 4-5 aşamada kazanır, ilk, orta, lise, üniversite,
sonrası resmi, sonrası gayrıresmi eğitimle.
Sorular
şunlar:
130 ve
sonrası için, hangi oran (değişen veya sabit) gerizekalılık riski yaratır?
Zeka,
kaç aşamada geriler?
20 ve 50
bu açıdan gözlemsel ölçüt mü?
30 yılda
kazanılan, 20 mi, 30 mu, 40 mı yılda yitirilir? (Bence, en önemli soru bu, en
azından benim için öyle.)
Kendim
için:
14-54
yaşlarım arasında ve 40 yıl boyunca zeka kazandım. Sonra, kapıp koyverdim.
Travmalara karşın, 56,5 yaş sonunda, 54,0 yaşımdan daha aptal değilim. Bellekte
gevşemeler var ama süreksiz berraklaşmalar da var.
Bu zeka,
beni 30 yıl daha götürür mü? 20 yıla razıyım açıkçası. Gordon’un çökmüş hali
olmayı epeyi erken kabullendim, çünkü kendimde ölü ve gerizekalı bir çocuk
zihni taşıdığımı epeyidir ayırsadım.
Ancak,
ileri yaşlılık zekası metamorfozlanmış bir şey. Bu, Homo Posterus
metamorfozlanmışlığı da aynı zamanda.
Eğer,
düşünce-öte diye bir şey varsa, bende epsilon olarak kesin var 21. Yüzyıl ilk
çeyreği momentiyle, artı arkaik-nitel ve epsilon-nicel biçimde. Ancak, bundan (bendekinin
düşünce-öte mi, başka bir şey mi olduğundan) henüz emin değilim, 1 Ocak 2017
momentiyle.
Zeka-bilgi’nin
adını koyamadım, zeka-öte-bilgi-öte’nin de adını koyamadım ve belki de
koyamamış olarak öleceğim.
Yani,
‘Algernon-Charlie N-öte’ momentteyim bunları yazarken.
Ancak,
insanı insan-öte’yi soğurması, umduğum antropomorfik faşizmi değil, eksodusu
tetikledi bende ve tarihte, çünkü Asgardia eksodusu kapamak isterken, onu açtı
ve o tam da antropomorfik faşist bir momentte. 1945-1957 dilemması / trilemması
da, yolu tıkamak isterken, yolu açmıştı.
Bir
kitap nelere kaadir:
Filmini
1974 Yaz, AFL gidişi öncesi seyir.
Hüngür
hüngür ağla.
1975
Ocak kış, AFL arası seyir.
Ağlamama
ve buna çok şaşırma.
Romanını
evsizken 1992’de bul ve yine ağla (Parmakkapı Sokak, Mefisto önünde çökmüş
olarak okuma, şu an gözümün önünde).
2000?
uzun versiyonunu okuma, önce küçümseme, sonra ironik bulup takdir etme
(Charlie’nin bekareti gidiyordu çünkü).
Hala 2
versiyonun da İngilizce’lerine ulaşamamışlık ki bu da ayrı bir kitap okuma ve
okuyama anekdotlar dizisi.
Konuyla
ilintili en az 5 metin yazmışlık. Güncelerde öznelce çok daha fazla yazmışlık.
Bu son
şerh ise, net bir yol çatallanması ve varlığımın ve zekamın bir bölümünü
eksodusu.
Hala
şizofrenim yani, zekamın bir bölümü çıkışı kullandı. Gelecekbilim de için de
öyle ama başka bir parçam çıkış yaptı, Asgardia kimliğini bugün alan Homo
Posterus epsilon olarak.
(19 Aralık 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder