1880’ler;
polisiyenin, bilimkurgunun ve fantastik yazının başlangıç dönemiydi. Bir tür
Altın Çağ sayılıyordu ama ertesinde 2 dünya savaşı geldi.
Ancak,
onların arkasından 2 atom bombası ve ilk yapay uydu da geldi. Homo Posterus da
geldi. Homo Posterus, şu an için embriyo bile sayılmaz ama tohum sayılır.
Sanat
eserlerinin akışı ile siyaset olaylarının akışı, neden-sonuç ilintisinde değil
de, bir tür koşutluk ama birbirini kesen ve aykırılaşan (kesmeyen) frekans kaymaları
ve faz konjügasyon binmeleri taşırlar. Yani, sanat ve siyaset, diğerleri dahil
tarihin holografisini oluştururlar. Sanat eserleri, besleyici ışındır, bir tür
metafor olarak ve iki kere nominal ve tözsel anlamda.
Yine
öyle oluyor gibi:
Hepsi
İngiltere kökenli olarak (bu ayrıca irdelenmeli) Harry Potter, Yüzüklerin
Efendisi, Holmes-neo ve en son da bu geldi:
Fantastik
Yaratıklar ve Onları Nerede Bulursunuz? (aslında daha çok, onları nerede
bulmak, gibi).
Bir de
‘Iron Sky 1-2’ gibi daha doğrudan politik metafor olanlar var, Thatcher, Putin
ve Hitler politik orjisi alegorisi içeren.
Evet,
yeni sanat ürünleri geliyor, yeni tarihsel ve politik dönemler geliyor ve
aralarında ironik-semantik ilintiler var.
Tüm
bilimkurgularda, polisiyelerde, fantastiklerde Dünya yıkılıyor, hem de feci
yıkılıyor. ‘Kara Şahin Düştü’ dokdramasından başlayarak, tüm kurmaca örneklerde
ABD yıkılıyor. Tamam, 11 Eylül post-travma’sı ama bizce proto-travması da.
‘Unthinkable’
gibi, ‘Kong’ gibi, ‘Kara Şahin’ gibi, olmadık düşmanlar yıkıyor bu kez ABD’yi.
Kong evinde saldırıldığı için saldırıyor, IŞİD gibi, Taliban gibi.
Bu
açıdan ‘Fantastik Çirkinler’, bir yönüyle X-Men olağanüstülüğü taşıyan
bireyler, Yankiler’in ve Holywood’un bir tür İngiliz özüne dönüşü (son yıllarda
çok fazla İngiliz kökenli oyuncu transfer edildi, tarihte ilk kez olarak), bir
yandan ‘Iron Sky 1-2’ politik alegori orjisi / absürd-grotesk-komedi’si, bir
yandan inanılmaz masalsılığı (ki bunu Harry Potter sağlayamadı örneğin, hatta
‘Yüzüklerin Efendisi’ bile öyle, çünkü o olsa olsa, ‘Taht Oyunları’ prototipi
oldu), bir yandan ters yüz edilen sinema semantiği ile, meta-sinemaya çapraz
yollu, kulağını tersten gösteren bir yolda.
Ama bu
bir yol ve anlatı ve anlambilim açısından bu sıralar çok anlamlı ve tarihle
anlamsal çakışık:
Evet,
tarihte de en olmadık fantastik öyküler gerçek oldu, yalnızca 15 yılda, 500
yılın devleri çöktü, çökertildi, hem de kendi askeri (zihin oyunu) hataları
ile…
Evet,
sinema ve tarih bu zihin oyununda çakışık kalıyor epeyidir, raslantısal olarak sinemanın
ikinci yüzyılının ilk 20 yılında hep öyle oldu.
Bu, yeni
bir sanatsal başlangıç, yeni bir tarihsel eksodus, ipotek edilmiş geleceğin
geri alınması, Spartacus’çe ama…
Romanı
okumadığım için, o da bu denli başarılı mı bilmiyorum ama film çok başarılı…
(7 Aralık 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder