Aslı Han,
pazar günü olması nedeniyle 19:00’da kapanacakmış. Dolayısıyla, 18:30’da ayazda
sokakta kaldım. 19:00 gibi, D&R’da ısındım 10 dakika. 10 dakika da
Demirören’de ısınacağım, yani burada ama burası da ılıktan çok serinmiş, çünkü
ortasında blok olarak dışarıya açılan hava boşluğu var.
Tipim
burada kurtarıyor herhalde, kimse ters bakmadı yüzüme. Evsiz çorbası bekleyen
biri olarak, lüks bir alışveriş merkezinin banklarından birindeyim.
5-10
dakika efemeralarımı inceledim ve tasnif ettim. Bu akşamın en keyifli zamanı
oydu.
AVM
sönük atmosferli. Tasarımı çok yanlış. Dış sınırlarını biliyorum. Taban
alanının yarısı boşa heba edilmiş. Gelenek bu ama gelenek parayı çuvalla
götürmek aynı zamanda. Bir boş dükkan da gördüm, kriz buraya da uğramış.
Akrofobim
(yükseklik korkum) işliyor. Girişten 3 kat yukarıdayım. Boşluğa bakarken, içim
ve bacaklarım boşuna kasılıyor.
Çorba
üşümesinin feçesinden kaçmanın ters yönü ve zengin feçeskent momenti de bu
işte. Epeyi tiksindirici.
Çorbaya
yarım saat ve 700 metre ara var. Ön taraflar boş, yürüyelim arkadaşlar.
Komiğim,
komiksin, komik.
Dipnot:
AVM
tiksintim göreli geçmiş sanırım. 1992 Akmerkez, benim için kusturucu momentli
idi. Yanına bile yaklaş(a)mamıştım. O zamanlarki, ne neo-liberal alaturka
çürümeydi ama. Şu an için, önce çürüdük, sonra mezardayız:
Tersine
bir komiklik.
(18 Aralık 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder